1. Home
  2. Translation in context
  3. English-Turkish
  4. Lucy

Translation of "Lucy" in Turkish

0.006 sec.

Examples of using "Lucy" in a sentence and their turkish translations:

- Has Lucy already called?
- Lucy called already?

Zaten Lucy aradı mı?

- Lucy is from America.
- Lucy is American.

- Lucy Amerika'dan geldi.
- Lucy, Amerikalıdır.

- Lucy cannot use chopsticks.
- Lucy can't use chopsticks.

Lucy yemek çubuklarını kullanamıyor.

Lucy is American.

Lucy, Amerikalıdır.

Lucy fired Mary.

Lucy Mary'yi kovdu.

Lucy found Mary.

Lucy Mary'yi buldu.

Lucy likes Mary.

Lucy Mary'yi sever.

Lucy knows Mary.

Lucy Mary'yi tanıyor.

Lucy lost Mary.

Lucy Mary'yi kaybetti.

Lucy told Mary.

Lucy Mary'ye söyledi.

Lucy met Mary.

Lucy Mary ile tanıştı.

Lucy sometimes visits May.

- Lucy ara sıra May'i ziyaret eder.
- Lucy bazen May'i ziyaret eder.

Lucy likes playing tennis.

- Lucy tenis oynamayı seviyor.
- Lucy tenis oynamayı sever.

Has Lucy telephoned yet?

- Lucy telefon etti mi?
- Lucy aradı mı?
- Lucy hâlâ aramadı mı?

Lucy is from America.

- Lucy Amerika'dan geldi.
- Lucy Amerikalıdır.

Lucy will certainly come.

Lucy kesinlikle gelecek.

Has Lucy already called?

Zaten Lucy aradı mı?

Has Lucy called yet?

- Lucy telefon etti mi?
- Lucy aradı mı?

Lucy is certain to come.

Lucy kesin gelecek.

Lucy looked after my dog.

Lucy benim köpeğime baktı.

Lucy made her parents happy.

- Lucy ailesini mutlu etti.
- Lucy ebeveynlerini mutlu etti.

Have you called Lucy yet?

Lucy'yi aradın mı?

- Dick played the piano and Lucy sang.
- Dick played piano and Lucy sang.

- Dick piyano çaldı ve Lucy şarkı söyledi.
- Dick piyano çaldı ve Lucy seslendirdi.

Lucy is a student from America.

Lucy Amerikalı bir öğrencidir.

Lucy turned on the light switch.

Lucy ışık anahtarını açtı.

Like me, Lucy has many friends.

Lucy'nin benim gibi birçok arkadaşı var.

Lucy dismissed what Mary was saying.

Lucy, Mary'nin söylediklerini reddetti.

Lucy was bantered by her grandparents.

Lucy'ye büyük ebeveynleri tarafından şaka yapıldı.

Lucy is a pretty little girl.

Lucy oldukça küçük bir kız.

Lucy should be in the kitchen now.

Lucy şimdi mutfakta olmalı.

The girl at the door is Lucy.

Kapıdaki kız Lucy'dir.

Lucy was brought up by her grandparents.

Lucy onun büyük ebeveynleri tarafından büyütüldü.

Lucy would often play the piano after dinner.

Lucy genellikle akşam yemeğinden sonra piyano çalardı.

Lucy has as many friends as I do.

Lucy benim sahip olduğum kadar çok sayıda arkadaşa sahip.

Lucy came to see me three days ago.

Lucy üç gün önce beni görmeye geldi.

My dog was taken care of by Lucy.

Köpeğime Lucy tarafından bakılmıştır.

Spring is the season that Lucy likes best.

İlkbahar Lucy'nin en çok sevdiği mevsim.

However, Lucy is about to leave her home.

Ancak Lucy evinden ayrılmak üzereydi.

Do you know if Lucy can speak Japanese?

Lucy'nin Japonca konuşabilip konuşamadığını biliyor musunuz?

I am a snake. My name is Lucy.

Ben bir yılanım, adım Lucy.

- Abraham got into a fight with Joseph because of Lucy.
- Abraham got into a fight with Joseph over Lucy.

Abraham Lucy üzerine Joseph'le bir kavgaya karıştı.

I hear that Bob and Lucy have broken up.

Bob ve Lucy'nin ayrıldıklarını duydum.

Lucy will definitely get married to the pop singer.

Lucy kesinlikle pop şarkıcısıyla evlenecek.

It is certain that Lucy will marry the pop singer.

Lucy'nin pop şarkıcısıyla evleneceği kesin.

Abraham got into a fight with Joseph because of Lucy.

Abraham, Lucy için Joseph ile kavga etti.

Lucy witnessed a murder in the main square of Florence.

Lucy Floransa'nın ana caddesindeki bir cinayete tanık oldu.

When he was thirty years old, he married Lucy Webb.

O, otuz yaşında iken Lucy Webb ile evlendi.

It was his car that ran over Lucy and her dog.

Lucy ve köpeğini ezen onun arabasıydı.

We had hardly arrived when Lucy started crying to go home.

Lucy eve gitmek için ağlamaya başladığında, ancak varmıştık.

Lucy came closer to the boy and laid her hand on his head.

Lucy çocuğa yakınlaştı ve elini onun kafasına koydu.

It was not until Lucy left me that I realized how much I loved her.

Lucy beni terk edinceye kadar onu ne kadar çok sevdiğimi fark etmedim.

Lucy might be able to help you, if you can't cook dinner for ten people alone.

Tek başına on kişilik akşam yemeği pişiremezsen, Lucy sana yardımcı olabilir.

Lucy was the shyest and most beautiful of all the girls in the land, and Caroll was the bravest and noblest of all the boys in the township.

Lucy ülkedeki tüm kızların en utangaç ve en güzeli idi ve Caroll kasabadaki bütün erkeklerin en cesur ve soylu olanıydı.