Examples of using "Obsessive" in a sentence and their turkish translations:
Tom saplantılı.
Ben gerçekten takıntılıyım.
Sanırım Tom sabit fikirli.
Tom saplantılıydı.
Tom obsesif, değil mi?
Tom takıntılı bir toplayıcı.
tekrarlayan davranışlar, rutin ve takıntılı düşünme --
Mary Tom'un takıntılı bir hayranıdır.
İnsanlar seni hiç sabit fikirli olarak suçlar mı?
Bende OKB var.
Neden bazı insanların güç için saplantılı bir arzuları var?
Bu sorun, idollerin ve takıntılı hayran egolarının çatışmasıdır.
Saplantılı servet arzusu, insanlık tarihinin büyük yıkıcı güçlerinden biri olmuştur.