Examples of using "Parlor" in a sentence and their turkish translations:
O bir dövme salonunda çalışıyor.
Tom'un bir dövme salonu var.
Mary bir masaj salonunda çalışıyor.
Tom mesaj salonuna gitti.
O, güzellik salonuna gitti.
Tom dövme salonuna gitti.
O bir dövme salonunda çalışıyor.
Bir masaj salonuna gidelim.
Dondurma salonu nerede?
En sevdiğin salon oyunu hangisidir?
Dan bir pizza salonunda Linda'yı tutukladı.
Cenaze evi mezarlığa yakındı.
Buraya yakın iyi bir güzellik salonu önerebilir misin?
Ceset cenaze evine geldiğinde bana söyle.
Pachinko salonunda çok para yaptıktan sonra Jiro mutlu olurdu.
Ben bir öğrenci iken, o pizza salonuna giderdim.
Ben yatmaya gittikten sonra bile, salondaki seslerin farkındaydım.