Examples of using "Punch" in a sentence and their turkish translations:
Beni yumrukla.
dövüş, it, yumruk at.
Neden onu yumrukladın?
İşe varış çizelgesini dolduracağım.
Kimseye yumruk atmadım.
Ben sarhoş hissediyorum.
Tom bana yumruk atmadı.
Bir yumruk sadece bir yumruktur. Bir tekme sadece bir tekmedir.
Bir kız gibi yumruk atıyorsun.
Ona yumruk atmak istiyorum.
Bu bilgisayarlar delikli kart kullanıyor.
Neden Tom'a yumruk attın?
İlk bilgisayarlar delikli kart kullandı.
Neden onu yumrukladın?
Başlığı, "Pugilistik Demans."
Tom onlardan erken davrandı.
Tom bizden önce davrandı.
Neden onu gerçekten yumruklamadın?
Neden Tom'a yumruk atıvermedin?
Tom John'a çaktırmadan yumruk atmaya çalıştı.
Neden sadece onu yumruklamadın?
Tom benden önce davrandı.
Yüzüne yumruk atmak istiyorum.
Biletçi biletimi zımbalamayı unuttu.
Bu hafta, özellikle savunmasız toplumlarda
doğru zamanı beklemeli, Bayazid'in birliklerine girip onları yok etmeliydi.
Bir bardak daha meyve kokteyli ister misiniz?
Ben bunu anlamıyorum. En önemli noktası nerede ?
Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti ve ona tekrar tekme attı.
Onun yüzüne yumruk atmak istedim.
Onu söylediğin için seni yumruklamalıyım.
Onun babasına bir bardak meyveli kokteyli sundum.
- Onun suratına yumruk atmalıyım.
- Onun yüzünü yumruklamam gerekir.
Tom'un kafasına yumruk atmak istiyorum.
İlk yumruğu kimin attığını bilmek istiyorum.
O kadar kabasın ki sana yumruk atmak istiyorum.
Baharatla kaynatılmış şarap içiyorum.
Mary ona yüzünden yumruk atmamı istetti.
O ilk rauntta bir yumrukla nakavt edildi.
Tom Mary'nin yumruğunu bloke etti, sonra sağ eliyle ona tokat attı.
Ben bana yönelik yumruğu önlemek için tam zamanında eğildim.
Arizona akreplerinde sizi öldürmeye yetecek kadar zehir bulunur.
Tom fıkranın esprili son cümlesini hatırlayamadı.
Tekrar asla yapmak istemediğim tek şey bir puantöre yumruk atmaktır.
Tom ve John'un Meryem'le ilgili tartışması yumruklaşmayla neticelendi.
bu zehir kesesinin çok etkili olduğu kesindir. Büyük pençelere ihtiyacı yok.
Bugün başvuru formumu patrona verecektim ama o erken davrandı.