Translation of "Smaller" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Smaller" in a sentence and their turkish translations:

Our world is getting smaller and smaller.

Dünyamız gittikçe küçülüyor.

Something smaller, perhaps.

Daha ufak bir şey mi baksalar?

Make it smaller.

Onu daha küçük yap.

She's smaller than me.

O benden daha küçük.

This book is smaller.

Bu kitap daha küçüktür.

I felt even smaller.

Hatta daha küçük hissettim.

I need something smaller.

Daha küçük bir şeye ihtiyacım var.

Sometimes, smaller is better.

Bazen, daha küçük daha iyidir.

You're smaller than me.

Sen benden daha küçüksün.

You're smaller than him.

Sen ondan daha küçüksün.

You're smaller than her.

Sen ondan daha küçüksün.

You're smaller than Tom.

Sen Tom'dan daha küçüksün.

My house is smaller.

Benim evim daha küçük.

It is often said that the world is becoming smaller and smaller.

Sık sık dünyanın giderek küçüldüğü söylenir.

How the parks got smaller,

parkların nasıl küçüldüğünü,

Smaller than Alaska's inland wolves...

Alaska'nın iç kesimlerindeki kurtlardan küçük.

Japan is smaller than Canada.

Japonya Kanada'dan daha küçüktür.

It's smaller than I remember.

O, hatırladığımdan daha küçük.

Have you got smaller size?

Daha küçük ölçün var mı?

Smaller asteroids are called "meteoroids"

Küçük asteroitlere 'meteoroidler' denir

Ken is smaller than Tom.

Ken, Tom'dan daha küçüktür.

Would you like something smaller?

Daha küçük bir şey ister misiniz?

It is smaller than Tokyo.

Tokyo'dan daha küçük.

Tom is smaller than me.

Tom benden daha küçük.

Let's get a smaller car.

Daha küçük bir araba alalım.

Tangerines are smaller than oranges.

Mandalina portakaldan daha küçüktür.

This is smaller than that.

Bu ondan daha küçüktür.

London is smaller than Tokyo.

Londra Tokyo'dan küçüktür.

Bongos are smaller than congas.

Bongolar, congalardan daha küçüktür.

This is smaller than Tokyo.

Burası Tokyo'dan daha küçüktür.

She's better in smaller groups.

O, küçük gruplar içinde daha iyidir.

I need a smaller box.

Daha küçük bir kutuya ihtiyacım var.

I'd like a smaller one.

Daha küçük bir tane istiyorum.

Your belly is getting smaller.

Göbeğin küçülüyor.

Algeria is smaller than China.

Cezayir Çin'den küçüktür.

Do you have any smaller sizes?

Daha küçük bedenleriniz var mı?

Do you have a smaller size?

Daha küçük bir boyutu olan var mı?

Viruses are much smaller than bacteria.

Virüsler bakterilerden çok daha küçük.

Australia is smaller than South America.

Avustralya Güney Amerika'dan daha küçüktür.

My bedroom is smaller than Tom's.

Benim yatak odam Tom'unkinden daha küçük.

Break the chocolate into smaller pieces.

Çikolatayı küçük parçalara ayırın.

Do you have any smaller bills?

Hiç daha küçük banknotların var mı?

My sister is smaller than you.

Kız kardeşim senden daha küçük.

It was smaller than I thought.

Düşündüğümden daha küçüktü.

The world seems to get smaller.

Dünya küçülüyor gibi görünüyor.

Do you have any smaller ones?

Daha küçüklerin var mı?

My feet are smaller than yours.

Ayaklarım seninkilerden daha küçük.

Tom moved to a smaller house.

Tom daha küçük bir eve taşındı.

My shoes are smaller than yours.

Ayakkabılarım seninkilerden daha küçük.

- You're picking on someone smaller than you again!
- You're bullying someone smaller than you again!

Yine senden küçük birine zorbalık ediyorsun!

Photosynthetic cells smaller than anyone thought possible.

Herkesin sandığından daha küçük fotosentetik hücreler.

I'm sorry, I don't have smaller change.

Üzgünüm, daha küçük bozuk param yok.

Europe has a smaller population than Asia.

- Avrupa Asya'dan daha küçük bir nüfusa sahiptir.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu var.
- Avrupa'nın Asya'dan daha az nüfusu vardır.

Do you have one a little smaller?

Biraz daha küçük olanı var mı?

The team was divided into smaller groups.

Ekip küçük gruplara ayrıldı.

My dog is smaller than yours is.

Benim köpeğim seninkinden daha küçüktür.

An ångström is smaller than a nanometer.

Bir angstrom, nanometreden daha küçüktür.

Don't you have anything smaller than this?

- Bundan daha küçük bir şeyin yok mu?
- Bundan daha küçük bir şeyiniz yok mu?

The smaller of the brothers said this.

Bunu kardeşlerin en küçüğü söyledi.

Let's order a smaller pizza next time.

Bir dahaki sefere daha küçük bir pizza sipariş edelim.

My feet are smaller than your feet.

Benim ayaklarım senin ayaklarından daha küçüktür.

It was smaller than I had imagined.

Hayal ettiğimden daha küçüktü.

A currant is smaller than a strawberry.

Bir frenk üzümü bir çilekten küçüktür.

This book is smaller than that one.

Bu kitap ondan daha küçük.

Don't you have anything smaller than that?

Ondan daha küçük herhangi bir şeyin yok mu?

The earth is smaller than the sun.

Dünya güneşten daha küçüktür.

The world is getting smaller every year.

Dünya her yıl gittikçe küçülüyor.

We often need someone smaller than ourselves.

Çoğu zaman bizden daha küçük birisine ihtiyacımız vardır.

Do you have a little smaller one?

Biraz daha küçük bir tane var mı?

- The big nations should not interfere with the smaller nations.
- Large countries shouldn't interfere with smaller countries.

Büyük ülkeler küçük ülkelere karışmamalıdır.

It's smaller than a honking-big MRI machine,

o devasa MR makinesinden küçük,

Because on the smaller plate it looks full

çünkü küçük tabaklarda olunca daha dolu görünüyor

Just a little smaller than a school bus,

bir okul otobüsünden biraz daha küçük,

A compound word consist of two smaller words.

Bir bileşik kelime iki küçük kelimeden oluşur.

I wish I had bought a smaller house.

Keşke daha küçük bir ev satın alsaydım.

Compared to your feet, my feet are smaller.

Ayaklarınızla karşılaştırıldığında, benim ayaklarım daha küçük.

The Mona Lisa is smaller than I thought.

Mona Lisa düşündüğümden daha küçük.

I'd like to work for a smaller company.

Daha küçük bir şirket için çalışmak istiyorum.

We'd practice having me swim through a smaller rapid.

daha küçük bir akıntıda bana yüzme alıştırması yaptırdılar.

A piece that is even smaller than a matchbox

Kibrit kutusundan bile daha küçük olan bir parça

smaller rockets, and assembling it in orbit around Earth.

. Ama yine de Ay'ın yüzeyine böylesine büyük bir uzay aracını indirme problemi vardı

Moving to a smaller place will reduce the expenses.

Daha küçük bir yere taşınmak giderleri azaltacaktır.

Singapore is a nation smaller than New York City.

Singapur, New York kentinden daha küçük bir ulustur.

His index finger is smaller than his ring finger.

Onun işaret parmağı, yüzük parmağından daha küçüktür.

I want to exchange this for a smaller size.

Bunu daha küçük boyutuyla değiştirmek istiyorum.

May I exchange this shirt for a smaller size?

Bu gömleği daha küçük bir bedenle değiştirebilir miyim?

Do you have one that is a little smaller?

Biraz daha küçük olanı var mı?

I think the numbers are much smaller than that.

Sanırım sayılar ondan çok daha küçük.

A baby camel is smaller than a young camel.

Bir bebek deve genç bir deveden daha küçüktür.

- I wonder if Tom has ever considered buying a smaller car.
- I wonder whether Tom has ever considered buying a smaller car.
- I wonder whether or not Tom has ever considered buying a smaller car.

Tom'un daha küçük bir araba almayı düşünüp düşünmediğini merak ediyorum.

Seeing the smaller Wallachian mounted contingent, the Turks galloped forward.

Küçük Eflak süvarilerini gören Türkler hızla ilerledi.