Examples of using "Spinach" in a sentence and their turkish translations:
Ispanağını ye.
- Ispanaktan nefret ediyorum.
- Ispanaktan nefret ederim.
Tom ıspanaktan nefret ederdi.
Bu ıspanak mı?
Tom ıspanaktan nefret eder.
Ispanaktan hoşlanırım.
Ispanağının hepsini bitir.
- Çocuklar sıklıkla ıspanaktan nefret ederler.
- Çocuklar çoğu kez ıspanaktan nefret eder.
Biraz ıspanak yedim.
Tom asla ıspanak yemez.
Ispanak sever misin?
Ispanaktan nefret ediyorsun, değil mi?
Ben asla ıspanak yemem.
Biraz ıspanak isterim.
Ispanak sevmem.
Ispanaktan nefret ettiğimi biliyorsun.
Tom, ıspanaktan nefret ettiğimi biliyor.
Ispanağını yedin mi?
Ispanak senin için iyi.
Bunlar ıspanak gibi görünüyor.
Ispanaktan nefret ederdim.
Tom ıspanaktan nefret ederdi.
Tom'un ıspanağı sevmediğini biliyorum.
Tom'un ıspanaktan hoşlandığını düşünmüyorum.
Birçok çocuk ıspanak yemekten hoşlanmaz.
Sen gerçekten ıspanaktan hoşlanmıyor gibi görünüyorsun.
Onlar gerçekten ıspanak sevmiyor gibi görünüyor.
O, onu ıspanak yemesi için zorladı.
Oğlum asla ıspanağını yemez.
Tom ıspanaktan hiç hoşlanmaz.
Tom, Mary'nin ıspanak yemeyeceğini biliyordu.
Ispanaktan hoşlanmıyorsun, değil mi?
Tom bana ıspanaktan hoşlanmadığını söyledi.
Tom bile Mary'nin ıspanaktan hoşlanmadığını biliyordu.
Ispanaktan hoşlanmayan insanlar var.
Hem Tom hem de Mary ıspanaktan hoşlanmıyor.
Çocukken ıspanağı sevmezdim.
Çocukken ıspanaktan nefret ediyordum.
En son ne zaman ıspanak yedin?
Tom ıspanak sevmiyor, bu yüzden o hiç yemedi.
Ispanak demir ve kalsiyum açısından zengin bir kaynaktır.
Daha fazla ıspanak yemelisin. Senin için yararlı.
Tom'un ıspanaktan hoşlanıp hoşlanmadığını bilmiyorum.
lahana ve ıspanak yedirmeye çalışıyordu.
Salmonella salgınları ıspanak ithalatçılarının temiz fabrika çalıştırma itibarını lekeledi.
Salatalıklar, ıspanak, brokoli ve soğanlar nişastalı olmayan sebzeler olarak kabul edilirler.
"Ispanak yemeyecek misin?" "Sonra yiyeceğim."
meyveli içeceğime biraz ıspanak ve lahana eklemişti.