Translation of "Strangle" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Strangle" in a sentence and their turkish translations:

I didn't strangle Tom.

Tom'u boğarak öldürmedim.

I didn't strangle him.

Onu boğmak istiyorum.

I didn't strangle her.

Onu boğmadım.

I'm going to strangle him.

Ben onu boğacağım.

I'd like to strangle Tom.

Tom'u boğmak istiyorum.

I'd like to strangle him.

Onu boğarak öldürmek istiyorum.

I'd like to strangle her.

Onu boğmak istiyorum.

Tom tried to strangle Mary.

Tom Mary'yi boğmaya çalıştı.

Higher taxes strangle the economy.

Yüksek vergiler ekonominin gelişimini engeller.

Sami threatened to strangle Layla.

Sami, Leyla'yı boğmakla tehdit etti.

Fadil tried to strangle the dog.

Fadıl, köpeği boğmaya çalıştı.

Sami used a cord to strangle Layla.

Sami, Leyla'yı boğmak için bir kablo kullandı.

Sami used a ligature to strangle Layla.

Sami, Leyla'yı boğmak için bir bağlama ipi kullandı.

Tom couldn't quite bring himself to strangle Mary.

Tom Mary'yi boğazlamak için tamamen hazır değildi.

Sami used a horse rope to strangle Layla.

Sami, Leyla'yı boğmak için bir at ipi kullandı.

Tom leaped at Mary and tried to strangle her.

Tom, Mary'ye sıçradı ve onu boğmaya çalıştı.

Sami used his bare hands to strangle his wife.

Sami, karısını boğazlamak için çıplak ellerini kullandı.

Dan slipped into Linda's hospital room and tried to strangle her.

Dan, Linda'nın hastane odasına daldı ve onu boğmaya çalıştı.