Translation of "Suburb" in Turkish

0.014 sec.

Examples of using "Suburb" in a sentence and their turkish translations:

He lives in a suburb, in a quiet suburb.

O bir kenar mahallede yaşıyor, sessiz bir kenar mahallede.

Sami moved into an upscale suburb.

Sami lüks bir banliyöye taşındı.

Sami moved to a peaceful suburb.

Sami huzurlu bir banliyöye taşındı.

He lives in a suburb of London.

O, Londra'nın bir banliyösünde yaşıyor.

Tom grew up in a tough suburb.

Tom zorlu bir banliyöde büyüdü.

Sami grew up in a blue-collar suburb.

Sami, mavi yakalı bir banliyöde büyüdü.

They decided to settle in a suburb of London.

Londra'nın bir banliyösüne yerleşmeye karar verdiler.

Layla lived in a very wealthy suburb of New York.

Leyla, New York'un çok zengin bir banliyösünde yaşıyordu.

Helen and Kathy rented an apartment in a suburb of Tokyo.

Helen ve Kathy Tokyo'nun bir banliyösünde bir daire kiraladı.

I have to commute all the way from a distant suburb.

Ben uzak bir banliyöden bütün yolu seyahat etmek zorundayım.

You have to enter your house number, suburb, post code and street separately.

Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın.

Three days ago, I went with classmates to visit the zoo in the suburb.

Üç gün önce banliyödeki hayvanat bahçesini ziyaret etmek için sınıf arkadaşlarımla birlikte gittim.