Examples of using "Suburb" in a sentence and their turkish translations:
O bir kenar mahallede yaşıyor, sessiz bir kenar mahallede.
Sami lüks bir banliyöye taşındı.
Sami huzurlu bir banliyöye taşındı.
O, Londra'nın bir banliyösünde yaşıyor.
Tom zorlu bir banliyöde büyüdü.
Sami, mavi yakalı bir banliyöde büyüdü.
Londra'nın bir banliyösüne yerleşmeye karar verdiler.
Leyla, New York'un çok zengin bir banliyösünde yaşıyordu.
Helen ve Kathy Tokyo'nun bir banliyösünde bir daire kiraladı.
Ben uzak bir banliyöden bütün yolu seyahat etmek zorundayım.
Ev numaranı, mahalleni, posta kodunu ve sokağını ayrı ayrı yazmak zorundasın.
Üç gün önce banliyödeki hayvanat bahçesini ziyaret etmek için sınıf arkadaşlarımla birlikte gittim.