Examples of using "Suffocated" in a sentence and their turkish translations:
O, onu bir yastıkla boğdu.
Tom plastik bir torba ile Mary'yi boğdu.
Tom bir kuş tüyü yastıkla Mary'yi boğdu.
Hangisi daha kötü bilmiyorum: parçalara ayrılmak veya boğulmak.
Kurbanların çoğu ya yanarak ya da boğularak öldü.
Sami, Leyla'nın kafasına bir çanta koydu ve onu boğdu.