Examples of using "Supposedly" in a sentence and their turkish translations:
Tom sözüm ona sağlıklı.
Tom sözüm ona çok zengin.
Tom sözde yatak odasını temizliyor.
Onlar sözde bir anlaşmaya vardılar.
İddia edildiğine göre, bir zamanlar babası Çin'e ihanet etti.
- Tom güya bunu yapmakta çok iyi.
- Tom güya bunu yapmakta çok iyiymiş.
Sekreterim güya araştırma yapmış.
Söylendiğine göre küçükken ben şeftaliden başka bir şey yememişim.
Söylenenlere göre on Avrupalıdan biri IKEA yatakta hamile kalmıştır.
Falcıya göre, ben başka bir hayatta sözde bir prenstim.
Söylendiğine göre Japonya'da evcil hayvan olarak bir penguen besleyen insanlar var.
sözde ücretsiz olan gözlüğü, gerçekte bedavaya satmamakla suçlanıyor.
Sözde bir durgunluk içinde olmamıza rağmen bu Altın Hafta tatilinde rekor sayıda insan yurt dışında seyahat ediyor.
Mary sözde iş için Boston'daydı ama Tom onu dün gece New York'ta gördüğünü iddia etti.