Examples of using "Unsafe" in a sentence and their turkish translations:
Çok nazik bir haldeydim.
Emniyetsiz hissetmiyorum.
Bu şirket güvensiz ürünleri sattı.
Bu güvensiz bir ortam yarattı.
Bu tehlikeli.
Boston'da asla emniyetsiz hissetmedim.
Köprünün güvenli olmayabileceğini düşündüm.
Geceleyin dolaşırken kendimi güvensiz hissediyorum.
- Tom bana köprünün güvenli olmadığını söyledi.
- Tom bana köprünün tehlikeli olduğunu söyledi.
Biz şimdi bu ilacın çocuklar için güvenli olmadığına inanıyoruz.
Bir kalabalığın içinde kendimi hala güvensiz ve rahatsız hissediyorum.
Muhtemelen bunu yapmak güvensiz olacak.