Examples of using "Youth" in a sentence and their turkish translations:
Gençlere rehberlik ederken,
Gençlik sessizdi.
Saflık gençliği genişletti.
Gençliğin avantajları var.
Gençlik tamamen deneyseldir.
Gençler sıkıldı.
Bana gençliğimi geri ver!
O geleceği parlak bir genç.
Gençken sigara içtim.
Gençliğimi orada geçirdim.
Gençlerde alkol tüketimi arttı.
Ama bu genç topluluğa
Onun gençliği nedeniyle izin vermelisin.
Kız kardeşimin gençliği ve hayalleri var.
O devam ederken gençliğin tadını çıkarın.
O sadece senin gençliğini kıskanıyor.
Yaşlı adam gençleri kıskanıyor.
Biz geçen gençliğimizi fark etmedik.
Gençler bahçede yerler.
Kayıp gençliğim için ağlıyorum.
Burada gençlik yurdu var mı?
Tom, gençliğinden bahsetmeyi sever.
bizim çocuklarımız gençlerimiz asla ilerleyemesin
- Biz onun gençliğini hesaba katmalıyız.
- Biz onun gençliğini göz önüne almalıyız.
O, gençliğinde çok vahşiydi.
Onun gençliğini göz önünde tutmalıyız.
Buraya yakın bir öğrenci yurdu var mı?
Gençliğimi yaban ellerde geçirdim.
Bu şarkı bana gençliğimi hatırlatıyor.
Biz onlarla gençlik yurdunda tanıştık.
Ne yazık ki şair genç yaşında öldü.
Buralarda bir gençlik yurdu var mı?
Gençliğinde birçok günahlar işledi.
Tom gençliğinde kokainle amatörce ilgilendi.
Gençleri camiye çağırdılar.
O tamamen senin gençliğini kıskanıyor.
Gençlik, teknolojiye aşıktır.
Gençlik kaçar ve asla geri dönmez.
Bu beni gençliğime geri getiriyor.
Okuma yazma bilmeyen gençlerin neredeyse % 60'ı kadındır.
O iyi bir genç oldu.
O gençliğinde birçok zorluklar geçirdi.
Onun gençliğini dikkate alsan iyi olur.
O gençliğinde muhteşem olmalı.
Gençliğimde aylak olduğuma pişmanım.
O gençken erken uyanırdı.
Dahi birinin yeniden keşfedilen gençliğinden başka bir şey değildir.
Şarkıları gençler arasında iyi biliniyor.
Tom gençliğinde golf takımlarını taşıyan bir yardımcı olarak çalıştı.
Gençliğimde Beatles dinledim.
Gençliğiniz hakkında hangi anılarınız var?
Radikalleşmiş gençlikle ve ilgisiz yaşlılarla
Birçok büyük insan gençliklerinde zorluklardan geçmişlerdir.
Yaşlı insan sık sık gençliğine geri bakar.
İnsanlar Gençlik Çeşmesini arıyorlar.
Bilim Mastering gençlerimizin coşkulu bir isteğidir.
Babam gençken yakışıklı olmalı!!
Ne zaman bu şarkıyı duysam gençliğimi hatırlarım.
Henüz kimse gençlik çeşmesini bulamadı.
Gençliğini boş harcama, aksi durumda daha sonra pişman olursun.
Ben o şarkıyı ne zaman duysam, gençliğimi hatırlıyorum.
Gel söyle ne yaptın, Nettin gençliğini?
"Otizmli Gençler için Minecraft'ı Destekleyici Teknoloji olarak Kullanmak"
Gençliğinde güzelliğine güveniyordu.
Hâlâ gençliğimizin rüyalarına tutunuyoruz.
Bizim ülkemizin gençliği siyasetle ilgilenmez.
Erkek yeğenim gençliği gerekçesiyle mazur görüldü.
O sigara içmeye gençliğinde alıştı.
Bazıları onun, gençliğinde bir müzisyen olduğunu söylüyor.
Malezya'daki gençler, Koreli ve Japon ünlüleri çok seviyorlar.
Gençlerin işsizlik oranı her zaman yüksek.
Bu günlerde kaybolmuş gençliğimize hasretli bir şekilde geri dönüp bakıyoruz.
Atatürk'ün Cumhuriyet'e emanet ettiği Türk gençliğine ne oldu
Onlar, Tom'un gençliğinde hangi zorlukları yaşadığını bilmiyorlar.
Bu kitap gençlik üzerinde kötü etkisi olmakla suçlandı.
Papaz bu kitabın gençler için zararlı olabileceğini söyledi.
Tom gençliğinde ağır biçimde içki içti ama şimdi yeşilaycıdır.
Konuşmamız sırasında gençliğinden bahsetti.
Gençliğinde birçok zorlukla karşılaşmıştı.
Onun gençliğinde nasıl zorluklar yaşadığını bilmiyorlar.
Gençliğinin bittiğini düşünmek için iyi bir nedenin olabilir.
Bağımlılık, günümüz gençlerinin problemlerindendir.
Gençliğini boşa harcama, yoksa sonra üzülürsün.
O, gençlik günlerine geri gitmek istiyor.
O bana gençliğinde yazdığı şiirleri gösterdi.
Gençliğimde çok çalışsaydım şimdi başarılı olurdum.
Yaşlı adam zamanının çoğunu gençliğine bakarak geçirdi.
Kim gençken çalışmaya başlarsa, yaşlandıklarında cömertçe yaşarlar.
İtalyan genç işsizliği Haziran 2015'te yüzde 44.2'lik yüksek bir rekor kırdı.
Onun gençliğindeki azim ve çalışkanlığı onu bugünkü durumuna getirdi.
Tom "Gençliğime baktığımda manevi bir boşluk görüyorum." dedi.
Genç insanlar yaşlılığın ne olduğunu bilmezler ve yaşlı insanlar gençliğin ne olduğunu unuturlar.
O gençken, sıkı bir işçiydi.
Yeğenim hala genç olduğu için affedilmiş.