Examples of using "Kertomaan" in a sentence and their turkish translations:
Niçin iyi haberi Tom'a söylemeye gitmiyorsun?
Tom'u bilgilendireceğim.
Tom Mary'ye John'a gerçeği söylemesi için baskı yaptı.
Sana bir şey söylemem istendi.
Olanları Tom'a anlatmaya gitmek zorundayım.
Tom Mary'ye sadece bildiğini söyleyebildi.
Git ona kendin söyle.
Tom'a söylemek için sabırsızlanıyorum.
Onun hakkında Tom'la konuşmaya gitmenin bir hata olduğunu düşündüm.
Tom nerede yaşadığını Mary'ye söylemeyecek.
Bunu Tom'a anlatmak için sabırsızlanıyorum.
Tom Mary'nin neden onu terk ettiğini ona söylemesini istedi.
Tom Mary'ye neyin yanlış olduğunu söyletemedi.
Tom'a ne olduğunu sordum ama bana söylemedi.
Tom'a ne olduğunu sordum, ama bana anlatmak istemedi.
Tom seninle Boston'a gitmeyi planlamadığını sana söylememi istedi.
Tom daha iyi Fransızca konuşabilseydi gerçekten nasıl hissettiğini herkese söyleyebilirdi.
Bilmemiz gerekeni bize söyleyebilecek tek kişinin Tom olduğundan oldukça eminim.