Examples of using "Sami" in a sentence and their turkish translations:
Sami bir çam ağacının arkasına saklandı.
Sami şarj aletini odasında bırakmış.
Sami Müslüman bir kadınla evlendi.
- Sami kelimeişehadet getirdi.
- Sami şehadet getirdi.
- Sami suçlu hissediyordu.
- Sami kendini suçlu hissediyordu.
Sami bir sigara için dışarı çıktı.
Sami yardım eli uzatmayı önerdi.
- Sami o motosiklete biniyordu.
- Sami o motosikleti kullanıyordu.
- Sami o motosikleti sürüyordu.
Sami kız kardeşini ve kız yeğenini öldürdü.
Sami evinde vurulmuştu.
Sami Arapça şehadet etti.
Sami korkunç bir ölümle öldü.
Sami güzel bir dairededir.
Sami zaten bir temyiz üzerinde çalışıyor.
Sami, Leyla'nın sütyenini çaldı.
Sami kapüşonlu kazağını giymiş.
Sami hiç uyuşturucu kullanmadı.
Sami içeriden iyi bir adamdır.
Sami yarın gelmiyor.
Sami Zemzem Kuyusu'ndan su içti.
Sam Tom'dan iki yaş küçük.
- Sami ne yapmak zorunda olduğunu bilir.
- Sami yapmak zorunda olduğu şeyi bilir.
- Sami, Leyla ile seks yapıyordu.
- Sami, Leyla ile cinsel ilişkiye giriyordu.
Sami artık burada olmak istemiyor.
Sami, Leyla Bekir adında bir kadınla birlikte otelde kalıyordu.
Sami gri bir kapüşonlu svetşört giyiyordu.
Sami siyah pantolon ve gri bir kapüşonlu svetşört giymişti.