Translation of "'saladin'" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "'saladin'" in a sentence and their turkish translations:

Et pour les Européens en tant que 'Saladin'

dramatik bir yükselişe geçtiler.

L'armée de Saladin a remporté une grande victoire.

Selahaddin ordusu büyük bir zafer kazandı.

Saladin ordonne d'apporter de l'eau glacée et offert au roi.

Saladin buzlu suyun getirilmesini emreder ve krala sundu.

Enfin en 1180, Saladin et Baldwin s'accordent une trêve de deux ans.

Sonunda 1180'de, Saladin ve Baldwin aynı fikirde iki yıllık bir ateşkes.

Mais Saladin le peut. Et il voit maintenant devant lui une grande vision.

Fakat Saladin yapabilir. Ve şimdi önünde büyük bir vizyon görüyor.

Saladin attend que la chaleur monte et voir ce que les chrétiens feront.

Saladin, ısının yükselmesini ve Hıristiyanların ne yapacaklarını görün.

Cependant, Saladin, 31 ans, se révèle être plus que ce qu'al-Adid a négocié.

Ancak, 31 yaşındaki Saladin Adid’in pazarlık ettiği şeyden daha fazlası olun.

C'est sous le règne de Nur ad-Din que Saladin commence sa montée en puissance.

Selehaddin'in yükselişi ise Nureddin'in zamanında başlar.