Examples of using "étouffé" in a sentence and their turkish translations:
Tom neredeyse kahvesini genzine kaçırıyordu.
O, onu bir yastıkla boğdu.
- Ateşi söndürdü.
- Alevleri söndürdü.
- Yangını söndürdü.
Ev, yangın çabuk söndürüldüğü için fazla zarar görmedi.