Translation of "Aggraver" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Aggraver" in a sentence and their turkish translations:

Je ne veux pas aggraver les choses.

Sorunları daha da kötüleştirmek istemiyorum.

- Pour aggraver les choses, il commença à pleuvoir.
- Pour comble de malheur, il commença à pleuvoir.

Daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.

More Words:

Translate "malheur" to other language: