1. Home
  2. Translation in context
  3. French-Turkish
  4. Colocataire

Translation of "Colocataire" in Turkish

0.003 sec.

Examples of using "Colocataire" in a sentence and their turkish translations:

- Je déteste mon colocataire.
- Je déteste ma colocataire.

Oda arkadaşımdan nefret ediyorum.

- Mon colocataire est tellement dégoûtant.
- Ma colocataire est tellement dégoûtante.

Oda arkadaşım çok iğrenç.

Tom a espionné son colocataire.

Tom oda arkadaşını gizlice gözetledi.

Je vis avec ma colocataire.

Ev arkadaşımla birlikte yaşıyorum.

Ma colocataire étudie le chinois.

Oda arkadaşım Çince okuyor.

Je suis Paul, ton colocataire.

Ben Paul, senin ev arkadaşın.

Était-il colocataire avec Ekrem İmamoğlu?

Ekrem İmamoğlu ile ev arkadaşı mıydı?

Je suis le colocataire de Tom.

Ben Tom'un oda arkadaşıyım.

Tom est le meilleur colocataire que j'ai eu.

Tom şimdiye kadar sahip olduğum en iyi oda arkadaşı.

Et qu'il était aussi un colocataire à l'université pendant un certain temps

ve üniversitede bir dönem ev arkadaşlığı yaptığını da

Mon colocataire ne regarde pas à la dépense quand il s'agit de cinéma : il achète les films le jour de leur sortie, quel que soit le prix.

Oda arkadaşım, filmlere para harcama söz konusu olduğunda, müsriftir; o fiyatı ne olursa olsun, onları piyasaya çıktığı gün alıyor.