Examples of using "L'écouter" in a sentence and their turkish translations:
Onu dinlemek beni yoruyor.
Onu dinlemeye çalıştın mı?
Ben onu dikkatle dinlemeye çalıştım.
Onu dinlemeni tavsiye ediyorum
Hiç kimse onu dinlemek için durmaz.
Onu dinlemek için zaman ayırdım,
Bu gece onu dinlemeye niyetliyim.
O ona sigaradan vazgeçmesini tavsiye etti fakat o onu dinlemezdi.
O ona çok hızlı araba sürmemesini tavsiye etti fakat o onu dinlemedi.
O ona çok fazla tuz kullanmamasını tavsiye ederdi fakat o onu dinlemezdi.