Examples of using "Lâcher" in a sentence and their turkish translations:
Beni atlatabilir misin?
Şimdi bırakabilirsin.
Sebebi ise pes etmeye
ilk esprimi bile yapmadan önce
Bu konuda ödün veremeyiz.
ön yargı ve varsayımlarınızdan arınmak;
- O, onu sıkıca tuttu ve gitmesine asla izin vermedi.
- Onu sıkıca tuttu ve hiç bırakmak istemedi.
Lütfen kolumu bırak.
Gözümü ayırmak istemiyorum, sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.
Bu muhtemelen akıllıca. Gözümü ayırmak istemiyorum. Sarmal hâline geldiğini görebilirsiniz.
Onunla sinemaya gitmeyi kabul edene kadar o sakinleşmedi.
Ona ipi bırakmamasını söyledim ama bıraktı.