Translation of "Outans" in Turkish

0.004 sec.

Examples of using "Outans" in a sentence and their turkish translations:

Les orangs-outans sont des animaux pratiquement solitaires

Orangutanlar yarı münferit hayvanlar,

Les babouins et les orangs-outans font pareil :

Tıpkı babunların ve orangutanların yaptığı gibi.

Les babouins et les orangs-outans font pareil :

Tıpkı babunların ve orangutanların yaptığı gibi.

Et camper dedans comme le font les orangs-outans.

orangutanlar gibi yaparız. Ağaçta kamp kurarız

Si ça convient aux orangs-outans, ça me convient aussi.

Bu orangutanlar için yeterince iyiyse benim için de iyidir.

Les orangs-outans sont peut-être plus nocturnes qu'on le croit.

Belki de orangutanlar sandığımızdan daha gececidir.

Ou il s'agit d'orangs-outans qui essayent d'échapper à la barbarie des humains.

veya insanların korkunç zorbalığından kaçmak istemeleri olarak yorumluyor.

Les orangs-outans sont souvent tués à la machette ou brûlés avec de l'essence.

Orangutanlar çoğu zaman palayla öldürülüyor veya benzinle yakılıyor.

Sans habitat, la population d'orangs-outans ne va pas survivre et prospérer sur cette planète.

Habitatları olmadan, orangutan nüfusu başka bir yerde hayatta kalıp büyüyemez.

Et c'est une des raisons pour laquelle je crois que les orangs-outans n'ont jamais tué d'humains.

tarihte orangutan kaynaklı hiç insan ölümü olmamasının sebebi bence bu.

Ce festin nocturne est peut-être la méthode de ce jeune mâle pour éviter les orangs-outans dominants.

Gece yarısı ziyafeti bu genç erkeğin daha dominant orangutanlardan kaçınma yöntemi olabilir.