Examples of using "Permanence" in a sentence and their turkish translations:
Ben daima meşgulüm.
İnsanlar sürekli olarak değişiyorlar.
Ben her zaman üzgün hissediyorum.
Her zaman izleniyorum gibi hissediyorum.
Bilgisayarlar sürekli geliştiriliyorlar.
O, benden sürekli olarak ödünç para alıyordu.
Burada, geçicilik yeni kalıcılık oluyor.
Linda her zaman mütevazı elbiseler giyerdi.
Ben her zaman hayaller dünyasında yaşıyorum.
Kolugoların kocaman gözleri vardır. Sürekli tehlike kollarlar.
Biz her zaman yeni gönüllüler arıyoruz.
Tom her zaman televizyon izliyor.
Tom sürekli TV izler.