Examples of using "Promène" in a sentence and their turkish translations:
Her gün yürüyüşe çıkın.
Komşu, köpeğini yürütüyor.
Tom köpeğini dolaştırıyor.
Köpeğimi hemen hemen hiç yürüyüşe götürmem.
- Yürüyorum.
- Yürürüm.
O, her sabah köpeğini gezdirir.
İç çamaşırlarıyla geziniyor.
Tom etrafı dolaşıyor.
- Ben bir parkta yürüyüş yapıyorum.
- Parkta yürüyüş yapıyorum.
Bazen parkta yürüyüşe çıkar.
Babam her gün yürüyüş yapar.
Tom her sabah köpeğini gezdirir.
Yağmur yağdığı zaman hariç her gün yürürüm.
Çocuklarımla parkta yürüyorum.
Küçük çocuk annesiyle birlikte yürüyüşe çıkar.
Geceleri parkta yürüme!
Ben her sabah parkta köpeğimi yürütürüm.
Tom köpeğini günde en az bir kere gezdirir.
Her sabah nehir boyunca köpeğimi gezdiririm.
O, sabah kahvaltısından önce köpeğiyle parka yürür.
Yağmur yağdığı zamanlar dışında her gün yürüyüşe çıkıyorum.