Examples of using "Voisine" in a sentence and their turkish translations:
O bizim komşumuz.
Komşu kadın neredeyse kıskançlıktan öldü.
O, son derece nazik bir komşudur.
Komşumun köpeği havlıyor.
Komşu, köpeğini yürütüyor.
Tom yakın bir masada oturuyordu.
Komşun seksi mi?
Vay, senin komşun anatomik bir bomba!
ya telefon yan odada kalmış
Komşum güzel.
- Tom sokakta komşusuyla karşılaştı.
- Tom sokakta komşusuna rastladı.
Kanadalı bir komşum var.
Yan odadaki sesi duymadın mı?
Sanırım bitişik odada birisi var.
Yeni bir komşumuz var.
Komşum gürültü hakkında şikayetçi oldu.
Komşumuzun bir kaburgası kırıldı.
Tom'un komşusuyum.
Komşunun kedisi süt fincanını zemin karoları üzerine döktü.
John'un komşusu John'u uyuşturucu satarken görünce, onu ihbar etti.
Yerel çocuklar komşu bir kasabadan gelen rakip bir grupla kavga ettiler.
Komşum dün gece tutuklandı.
- Komşumla ilginç bir sohbet yaptım.
- Komşumla ilginç bir muhabbet ettim.
Sadece iyi bir komşu olmak istiyorum.
Tom'un komşunun kedisini öldürdüğünü gördüm.
Komşunun köpeği her zaman havlıyor.
İyi günler! Siz yeni komşumuzsunuz, eğer yanılmıyorsam?
Komşumun oğlu, bugün okulda kızımla dalga geçti.