Examples of using "Soufflait" in a sentence and their turkish translations:
Rüzgar sert esti.
Soğuk bir rüzgar esiyordu.
Evvelsi gün rüzgar esiyordu.
dolayısıyla rüzgar esmiyordu
ve İmparator'a toplandı.
Bütün gece rüzgar sert esiyordu.
Soğuk bir rüzgar onun yüzüne esiyordu.
Tepenin üstüne ulaştığımızda rüzgar daha da sert esti.
Biz tepenin zirvesine vardığımızda rüzgar daha da sert esti.