Examples of using "Voire" in a sentence and their turkish translations:
O nadiren, kırk yılda bir, gelir.
Randevularına nadiren, kırk yılda bir, geç kalır.
Sadece birkaç hata var ya da belki de hiç yok.
Mahremiyetle alakalı en ufak bir beklenti yoktu.
Fukushima Daiichi tesisindeki temizlik, yıllar belki de on yıllar sürebilir.
Bu hastalıkların yaklaşık üçte biri tedavi edilebilir fakat diğerleri ciddi, hatta ölümcül olabilir.
Nadiren, kırk yılda bir, Fransızca konuşurlar.
Tatoeba milyonlarca cümleye sahiptir ve her gün yüzlerce ve hatta binlerce daha eklenir.
Evliliğin boyunduruğu o kadar ağırdır ki onu taşımak iki kişi gerektirir-bazen üç.
"Tom! Bu cümlelerin çok bencil olduğunun farkında mısın?: Onlar her zaman ya seninle başlıyor ya da seninle bitiyor! Hatta her ikisi!" o, Tom'a serzenişte bulundu.