Examples of using "Erwartete" in a sentence and their turkish translations:
Tom kimseyi beklemiyordu.
Ben sorun olacağını umuyordum.
Bir şey bekliyordum.
Ben kimseyi beklemiyordum.
- Tom beni beklemiyordu.
- Tom beni ummuyordu.
Tom ziyaretçi beklemiyordu.
Avukat onu bekliyordu.
Onu kötü bir kader bekliyordu.
Hiç kimse Tom'un kazanmasını beklemiyordu.
Hiç kimse benden bir şey beklemiyordu.
Tom, Meryem'in kendisine yardım etmesini umuyordu.
Bu beklediğimden daha zordu.
Ne bekleyeceğim konusunda hiçbir fikrim yoktu.
- Bu tam olarak beklediğim gibi.
- Tam beklediğim gibi.
Tom beklediğimden oldukça farklı.
Tom Mary'nin erken gitmesini bekliyordu.
Tom her şey için ödeme yapmamı bekliyordu.
Hiç kimse, onun yeniden aday olmasını beklemiyordu.
Tom yapmasını beklediğim şeyi yaptı.
Beklediğimden tamamen farklı.
Tom Mary'nin yapmasını istediği şeyi tam olarak anladı.
Tom Mary'nin o kadar cana yakın olacağını ummuyordu.
Tom Mary'nin onu yapmasını beklemiyordu.
Tom Mary'nin biraz daha yardımsever olmasını umuyordu.
Tom testin kolay olmasını beklemiyordu.
Eve vardığım zaman beni küçük bir sürpriz bekliyordu.
O, onun ona pahalı bir hediye almasını umuyordu.
Burada görmeyi beklediğim son kişisin.
Tom Mary'den bir şey ummuyordu.
Friedland yakınlarında bulduğunda saldırdı. Kolay bir zafer bekliyordu.
Tom ne yapması gerektiğini merak ediyordu.
Tom sınavın önceki kadar kolay olacağını ummuyordu.
Sen hiç benim beklediğim değilsin.