Examples of using "Gebrochen" in a sentence and their turkish translations:
Kuralı bozdun.
Sözünden döndün.
- Tom sözünü tutmadı.
- Tom sözünden döndü.
- Tom sözünü yerine getirmedi.
- Onun kalbi kırıktır.
- Onun kalbi kırık.
Krank mili bozuk.
O bozuk Fransızca konuşur.
Dingil kırık.
Saat akrebi bozuk.
Tom bozuk Fransızca konuşur.
Kolu kırıldı.
Bacağını kırdın.
Kolunu kırdın.
O, rekoru kırdı.
Kurallara karşı geldin.
Tom sözünden döndü.
Sözünü tutmadı.
O birçok kalp kırdı.
Tom dünya rekoru kırdı.
Tom rekoru kırdı.
Üç kaburgayı kırdım.
Kuşun kanadı kırıldı.
Ben bacağımı kırdım.
O kalbimi kırdı.
Tom burnumu kırdı.
Kalbimi kırdın.
Biri senin kalbini kırdı mı?
Her iki bacağını da kırdı.
Tom kalbimi kırdı.
Tom onun burnunu kırdı.
O, kolunu kırdı.
Ben Tom'un burnunu kırdım.
Tom'un kırık bir bacağı var.
- Onun kalbini kırdın.
- Onun kalbini kırdınız.
Onun kalbini kırdım.
Onun kalbini kırdım.
- Yasayı çiğnemedin.
- Kanuna aykırı davranmadın.
Kalbini kıran nedir?
Kolumu kırdım.
Onun boynu kırılmış.
Anne'in bileği kırılmıştı.
Sen kolunu kırdın.
Parmağımı kırdım.
Kurallar çiğnenmek içindir.
Christopher bu 12 haftalık süreci atlattı;
Aleksandr Kaleri zamanda yolculuk rekoru kırmıştı
Sanırım sağ kolum kırık.
Sözler tutulmamak için verilir.
Sözünden dönmüş olamaz.
Sanırım bacağım kırık.
Komşumuzun bir kaburgası kırıldı.
Ben sağ bacağımı kırdım.
Tom sağ kolunu kırdı.
Tom bacağının kırıldığını sandı.
Artık bir gezegen olmanın bütün kurallarını yıkmıştır.
Anlaşmamızı bozan sensin.
Kayak yaparken bacağını kırdı.
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
Yüzemem. Benim bacağım kırık.
Kurallar ihlal edilmek için yapılırlar.
Biri hiç senin kalbini kırdı mı?
Kayak yaparken bacağımı kırdım.
Sanırım kolumu kırdım.
Ben çocukken kolumu kırdım.
Tom beni sözümden dönmekle suçladı.
Ben düşerek bir kaburgamı kırdım.
Tom futbol oynarken kolunu kırdı.
Sanırım kırık bir kaburgam var.
Sanırım onun kalbini kırdım.
Sen hiç kemik kırdın mı?
Parmakların kırık mı?
Egzersiz yaparken ayağımda bir kemik kırdım.
Sanırım bacağımı kırdım.
Bir bisiklete binerken iki bacağımı da kırdım.
Bacağını nasıl kırdın?
Tom iki bacağını da kırdı.
Biz Türkler olarak o algoraitmayı biraz bozduk.
Oyun sırasında kolunu kırdı.
O sözünü tutmadı.
Yom üç hafta önce kolunu kırdı.
Tom bir kayak kazasında boynunu kırdı.
Tom, Mary'nin sözünü tutmamasını affetti.
Tom bir bisiklet kazasında bacağını kırdı.
Sırrımı gizlemedin ve sözünü tutmadın.
Tom düştü ve kolunu kırdı.
Mary üç hafta önce kolunu kırdı.
- Üç hafta önce kolunu kırdı.
- Üç hafta önce kolu kırıldı.
milyonlarca insanın kalbi bu durumda kırılmaz mıydı?
Joan bu kazada sol elini kırdı.
Maalesef, o, kazada bacağını kırdı.
Bacağımı kırmasaydım asla seninle karşılaşmazdım.
en sonda dinini bozdun mu zaten bir şey yapmaya gerek yok
- Kayak yaparken düşüp kolunu kırdı.
- Kayak yaparken düştü ve kolunu kırdı.
Ben kolumu kırdım.
O kalbimi kırdı.
Ben silahla ateş edemem. Parmaklarım kırık.