Examples of using "Könne" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un yardım edebileceğini düşündüm.
Tom yüzebileceğini iddia ediyor.
O bunu kanıtlayabileceğini düşünüyor.
Tom Mary'nin John'u yenebileceğini düşündü.
Onu kanıtlayabileceğini düşünüyor.
Tom nefes alamadığını söyledi.
Tom herhangi bir şeyi düzeltebileceğini söylüyor.
Tom bir şey yapamayacağını söyledi.
Tom Fransızca bilmediğini söyledi.
Tom Mary'nin güvenilir olabileceğini söylüyor.
Tom birinin hipnotize edilebileceğini söylüyor.
Mary hayaletleri görebildiğini söylüyor.
- Tom, Mary'nin Fransızcada iyi olduğunu söyledi.
- Tom, Mary'nin Fransızca'da iyi olduğunu söyledi.
Tom şarkılar yazabileceğini söylüyor.
Hiçbir şey ters gidemez gibi görünüyordu.
Tom bana Fransızca konuşmayı bildiğini söyledi.
Tom onu değiştirebileceğini söylüyor.
Her zaman Tom'un yüzebileceğini düşündüm.
O, iyi yüzebileceğini söyleyerek cevap verdi.
Tom herkese Mary'nin bunu nasıl yapacağını bildiğini söyledi.
Tom artık bekleyemeyeceğini söyledi.
Hiç kazanamadığımı söyledin mi?
Tom yapabileceği bir şey olup olmadığını sordu.
Tom'un iyi yüzebildiğini söyledi.
Tom uzun süre kalamayacağını söylüyor.
Tom sana yardım edebileceğini düşünüyor.
O, hiç kimsenin ona yardım edemeyeceğini söyledi.
Tom Mary'ye yardım edemediğini söyledi.
Tom Mary'ye yardım edebileceğini söyledi.
Tom dünyayı kurtarabileceğini düşünüyor.
O bana nasıl dikiş dikeceğimi bilip bilmediğimi sordu.
Tom Mary'ye okumayı bilip bilmediğini sordu.
Tom artık yemek yiyemeyeceğini söylüyor.
Tom daha fazla bekleyemeyeceğini söylüyor.
Tom Mary'ye nasıl örgü öreceğini bilip bilmediğini sordu.
Tom bana dikiş dikebilip dikemeyeceğimi sordu.
Daha fazla yiyemeyeceğini söylüyor.
Daha fazla bekleyemediğini söylüyor.
Bunun ameliyatlar için ciddi sonuçları olabilirdi.
Tom ölülerle iletişim kurabileceğini söylüyor.
Tom bana niçin gidemediğimi sordu.
Tom bana klarnet çalmayı bilip bilmediğimi sordu.
Tom iyi yüzemediğini söyledi.
Tom şapkasını bulamadığını söylüyor.
Henry daha fazla bekleyemiyeceğini söyledi.
Tom, Mary'nin neden gidemediğini bilmek istiyordu.
Tom artık bekleyemeyeceğini söyledi.
Tom geleceği tahmin edebileceğini söylüyor.
Tom bana onun bir süre alabileceğini söyledi.
Tom'a burada kalabileceğini söyledin mi?
Tom onu yapmanın birkaç saat alabileceğini söyledi.
Tom, Mary'ye güvenebileceğini düşünmüyordu.
Kanepede uyuyabileceğimi söyledi.
Tom kanepede uyuyabileceğimi söyledi.
Dün Tom bana Fransızca konuşamadığını söyledi.
Bana güvenilir olduğun söylendi.
Tom, geceyi onun yerinde geçirebileceğimi söyledi.
Bana onun arabasını kullanabileceğimi söyledi.
Bir iş bulamamaktan yakındı.
Bana okuma-yazma bilip bilmediğimi sordu.
Papaz bu kitabın gençler için zararlı olabileceğini söyledi.
Tom bir şey hatırlamadığını söylüyor.
Sana güvenebileceğimi söylediğini düşündüm.
Onu yapamadığımı sana söyledim.
Mary favori doldurulmuş hayvanı olmadan uyuyamayacağını söylüyor.
Tom evde tek başıma kalamam diyor.
Tom bana onun arabasını kullanabileceğimi söyledi.
Onlar istediğim herhangi bir yere park etmemi söyledi.
Harrison'ın okuyup yazamadığını iddia ettiler.
Onun geçmesi için kenara çekildim.
- Tom üniversiteye girebilsin diye çok çalıştı.
- Tom çok çalıştı böylece üniversiteye girebildi.
Tom gürültüyü artık görmezden gelemiyeceğini söylüyor.
Tom babasına sinemaya gidip gidemeyeceğini sordu.
Tom Mary'ye istediğini yapabileceğini söyledi.
Bana kanepede uyuyabileceğimi söyledi.
Bana kanepede uyuyabileceğimi söyledi.
Tom ne yapabileceğini göreceğini söyledi.
Tom bana arabamı ödünç alıp alamayacağını sordu.
Tom istediğimi bana veremeyeceğini söylüyor.
Tom Mary'ye giymek istediği şeyi giymesini söyledi.
Tom'a valizlerini nereye koymasını söyledin?
Tom bana Microsoft'a gerçekten güvenemediğini söyledi.
Tom tek başına o kadar çok yemeği yiyemeyeceğini söyledi.
Tom Mary'den ona bir sandviç yapıp yapamayacağını sordu.
Tom kuyu suyunu kaynattı böylece o içmesi güvenli olacaktı.
Tom bana bunu yapmada Mary'den daha iyi olduğunu söyledi.
Tom'a güvenilmeyeceğini bana söyleyen kişi sendin.
Tom bana salı gününün haricinde herhangi bir günde gelebileceğini söyledi.
Akıcı Fransızca konuşabildiğini söyleyen bir sınıf arkadaşım var.
Tom diğerlerinin başarısız olduğu yerde başarılı olabileceğini düşünüyor.
Onlar onun aşçılıkta iyi olduğunu söylüyor.
Tom'a iyi bir avukat tavsiye edebilip edemeyeceğini sordum.
Tom kokuyu daha fazla görmezden gelemiyeceğini söylüyor.
Tom Mary'siz bir hayat düşünemeyeceğini söylüyor.