Examples of using "Kauen" in a sentence and their turkish translations:
arkasından insanları çiğnemesi
Çiğneme sorunum var.
Haplar yutulur, çiğnenmez.
Yiyeceklerinizi iyi çiğnemelisiniz.
Yiyeceğinizi iyi çiğneyin.
Tırnaklarını ısırmaktan vazgeç.
Tırnaklarını yeme alışkanlığı var.
Tırnaklarını yeme alışkanlığından kurtulmalısın.
Yiyeceği yutmadan önce çiğnemek zorundasın.
Tırnaklarını ısırma.
Ölüm yaklaştığında, yapabileceğiniz bütün şey yavaş yavaş tırnaklarınızı çiğnemektir.
Yaramaz kız kaleminin sonunu çiğneme alışkanlığı içinde.
"Kedimi gördün mü?" "Hayır." "Yalancı, hâlâ çiğniyorsun!"
Bu oteldeki odalar ses yalıtımında gerçekten çok kötü. Komşumun sakızını çiğnemesini duyabiliyorum.
Çiğnerken dişin ağrıyor mu?