Examples of using "Kyōto" in a sentence and their turkish translations:
Kyotolu musunuz?
Ben Kyotoluyum.
Kyoto ziyaret etmeye değer.
Kyota'da bulundun mu?
Kyoto'ya ne zaman vardın.
O, geçen yıl Kyoto'yu ziyaret etti.
Kyoto Üniversitesinden mezun oldum.
Bay Smith şimdi Kyoto'da yaşıyor.
Kyoto'ya kadar gittik.
Bir kez Kyoto'da bulundum.
- Kyoto ve Boston kardeş şehirlerdir.
- Kyoto ve Boston ikiz şehirlerdir.
Şimdi Kyoto'da yaşıyorum.
Kyoto'nun ilginç yerlerini ziyaret etmek istiyorum.
Treniniz ne zaman Kyoto'ya varacak?
Kyoto'yu nasıl buluyorsunuz?
Bu şehre Küçük Kyoto diyoruz.
Birçok turist İlkbaharda Kyoto'yu ziyaret eder.
Nara Kyoto kadar eski.
Kyoto Üniversitesinde öğrenim görüyor.
Yoko önümüzdeki hafta Kyoto'ya gidecek.
Geçen hafta Kyoto'da Meg ile karşılaştım.
Kyoto'ya ne için gittin?
Kyoto'da bir sürü eski tapınaklar var.
Kyoto'da çok fazla arkadaşı yok.
Kyoto eski tapınakları ile ünlüdür.
Kyoto, türbe ve tapınaklarıyla ünlüdür.
Çoğu öğrenci okul gezilerinde Kyoto'nun görülmeye değer yerlerini geziyorlar.
Halamla Kyoto'da kalacağım.
Yazları Kioto'da hava çok sıcak olur.
O sadece Kyoto'yu değil fakat aynı zamanda da Nara'yı ziyaret etti.
O, Kyoto'ya araba ile gitti.
Ben araba ile Kyoto'ya gittim.
Sana bahsettiğim kız Kyoto'da yaşıyor.
Her yıl Kyoto, dünyanın her tarafından binlerce ziyaretçi ağırlar.
O, dün Kyoto için yola çıktı.
Şimdi Kyoto'da yaşıyorum.
Japonya'da birçok güzel kent vardır. Örneğin Kyoto ve Nara.
Nanzenji Tapınağını ziyaret etmeden asla Kyoto'ya gitmem.
- Japonya güzel kentlerle doludur. Örneğin Kyoto ve Nara.
- Japonya güzel şehirlerle doludur. Kyoto ve Nara, örneğin.
Osaka şehrinin nüfusu Kyoto şehrinin nüfusundan daha fazladır.
Ben birkaç yıl önce Tokyo'da yaşadım, ama şimdi Kyoto'da yaşıyorum.
Hiç Kyoto'da bulundun mu?