Examples of using "Müsstest" in a sentence and their turkish translations:
Ona teşekkür etmelisin.
Tom'a sormak zorunda kalacaktın.
Tom'la konuşmalısın.
Bence gitmelisin.
Derhal başlamalısın.
Yatma vaktiniz oldukça geçti.
Tom'un ne yapabileceğini görmelisin.
Sanırım gelecek hakkında düşünmelisin.
Utanmak zorunda olduğun bir şey yok.
Çalışmak zorunda olduğunu söylediğini düşündüm.
Yemekten önce her zaman ellerini yıkamalısın.
Kusacak gibi görünüyorsun.
Benim için birkaç şey yapmanı istiyorum.
Eğer gerçekten çalışırsan, bunu yapabilmelisin.
Tom'la konuşmalısın.
Üzgünüm ama yatma vaktiniz geçti.
Birkaç gün burada kalmalısın.
Yeni baştan yapman gerekse neyi farklı yapardın?
O utanılacak bir şey değil.
Çoktan yatma vaktini geçti.
Senin endişelenecek bir şeyin yok.
Şu anda iş başında olman gerekmiyor mu?
Hayatının geriye kalanını terk edilmiş bir adada geçirmek zorunda olsan, onu kiminle geçirirsin?
Issız bir adada yaşamaya gitmek zorunda olsan ve yanında sadece bir kitap alabilsen, hangisini seçersin?
Bu hakkında endişe etmen gereken bir şey değil.
Birkaç gün içinde yürüyebilmelisin.
- Keşke gitmek zorunda olmasaydın.
- Keşke gitmek zorunda olmasan.