Examples of using "Nahrungssuche" in a sentence and their turkish translations:
Hintliler gıda bulmakta zorlanıyorlardı.
Ama bir noktadan sonra, fokların geri kalanları da beslenmek zorunda.
Kar yüzünden ormanın zemininde yiyecek bulmak pek mümkün değil. Başka yerlere bakmalı.