Examples of using "Vorherzusagen" in a sentence and their turkish translations:
Depremleri önceden bilmek imkansızdır.
geleceklerinde ne yattığını tahmin etmek imkânsızlaşıyor.
Depremi önceden tahmin etmek gerçekten mümkün mü?
Arkeologlar, eski Babil astronomlarının Jüpiter'in gökyüzündeki hareketlerini tahmin edebildiklerini keşfettiler.
Yaklaşan seçimin sonucu, şimdiye kadar tahmin edilmesi en zoru olacak.