Examples of using "Örömet" in a sentence and their turkish translations:
O, annesini mutlu ediyor.
O bisiklet sürmekten hoşlandı.
Ben yüzmenin tadını çıkardım.
ve hepinizin yine gülümsediği gerçeğindeki mutluluğu bulabilen bir adam.
O, babasını memnun etmeyi zor buldu.
Birkaç şey bize müzik kadar çok zevk verir.
Beni bir ölü gibi hissettirmekten hoşlanıyor musun?