Examples of using "önmagának" in a sentence and their turkish translations:
- O, kendi gölgesinden başka bir şey değildi.
- Eski hâlinden eser kalmamıştı.
- İyice çaptan düşmüştü.
- Eski halinin yerinde yeller esiyordu.
Tom daima kendisi ile çelişiyor.
Bob öfkesini kontrol edemedi.