Examples of using "Egyenesen" in a sentence and their turkish translations:
Otur oturduğun yerde.
Düz dur.
...hemen geri daldım.
Dosdoğru bakın.
Dümdüz gidin.
Doğru gitmeye devam et.
Gustavo doğruca eve gitti.
O, tam benim gözüme baktı.
- Yüzüme karşı yalan mı söylüyorsun?
- Gözümün içine baka baka yalan mı söylüyorsun?
Provadan doğruca buraya geldim.
Tom doğru uyumaya gitti.
Lütfen dümdüz ilerleyin.
Tom doğruca okula sürdü.
Tom tam Mary'nin arkasında durdu.
Doğruca şehir merkezine çıkan ana yol.
Doğru gidin ve istasyonu bulacaksınız.
Düz gidin ve mağazayı bulacaksınız.
Atın üzerinde dik duramadım,
Köpek balıkları tam olarak kayanın dibine geldi.
Tom doğrudan çanaktan güveç yedi.
Bu cadde boyunca doğru git.
Bu mavi kalp içinde ayağa kalkabileceğin bir ev.
Dümdüz git ve bankayı göreceksin.
Sadece doğru olmamakla kalmıyor, tehlikeli de
Kiliseye varana kadar dümdüz git.
Tom doğrudan kendi odasına gitti.
- Tom bunu yüzüme söylemişti.
- Tom bunu yüzüme karşı söyledi.
Yavrular, antilopları korkutup kaçırıyor. Doğruca dişiye geliyorlar.
Düşmanın avcılarının bazıları geldi ... Bana boş yere ateş ettiler ve beni özlediler,
Yaptığını söylediğin gibi doğruca eve gittiysen, nasıl oldu da ben senin arabanı barın dışında park edilmiş gördüm?