Examples of using "Képeket" in a sentence and their turkish translations:
Tom nerede fotoğraf çekmeyi planlıyor?
Çizimler yalnızca görsellerin iletişimi sağlamıyor,
Tablolara dokunmamalısın.
Bu resimleri kim yaptı?
Bu resimlere bak.
Her resmin iki hâlini de insanlara gösterdim
Neden bu resimleri yakıyorsun?
İsterseniz fotoğraf çekin.
ve bikinili pozları kutlamak için kullanılacağını düşünmemiştim.
Bu okyanus manzarasına aşina olduğunuzdan eminim,
Hisleri, görüntüleri, düşünceleri ya da anıları iletmeyen müzik sadece arka fon gürültüsüdür.
Suçlular çalıntı mal ve para ile Facebook'ta kendi fotoğraflarını yayınladıktan sonra yakalandı.