Examples of using "Doveva" in a sentence and their turkish translations:
Tom'un bana yardım etmesi gerekiyordu.
Söylenilmesi gerekirdi.
Bunun yapılması gerekiyordu.
Bunu olması gerekmiyordu.
Henüz olması gerekmiyordu.
O yatakta kalmak zorunda kaldı.
Tom bana yardım etmek zorunda değildi.
- Tom'un bize yardım etmesi gerekmiyordu.
- Tom bize yardım etmek zorunda değildi.
Tom'un endişelenmesine gerek yoktu.
Yağmur yağması beklenmiyor muydu?
Tom'un gelmesi gerekiyordu.
Onun eğlenceli olması gerekiyor muydu?
Tom gülümsemek zorunda kaldı.
Tom'un bizi koruması bekleniyordu.
Tom işe gitmek zorundaydı.
Tom bir şey yapmak zorunda değildi.
Tom oraya gitmek zorunda değildi.
Tom orada olmak zorunda değildi.
Tom'un arabasını yıkaması gerekiyordu.
Onun şemsiyeyi getirmesine gerek yoktu.
Çalışmalarına odaklanması gerekiyordu.
Tom, Fransızca öğrenmek zorunda değildi.
Tom'un onu yapmasına gerek yoktu.
Tom'un gelmesine gerek yoktu.
Bir şey söylenmesi gerekiyordu.
Tom çalışmak zorunda değildi.
Ona çok şey borçluyum.
O bir sürpriz olacaktı.
Tom'un ödemesine gerek yoktu.
Tom gitmek zorunda değildi.
Tom burada olmak zorundaydı.
- Bunun komik olması gerekiyor mu?
- Komik miydi şimdi bu?
Tom dün gitmiş olmalıydı.
Tom beklemek zorunda değildi.
Tom şarkı söylemek zorunda değildi.
Tom yardım etmek zorunda değildi.
Tom katılmak zorunda değildi.
- O zengin olmalı.
- Zengin olmuş olmalı.
Yapılması gerekeni yaptın.
Apollo Programı hayatta kalacaksa, bir sonraki görevin başarılı olması gerekiyordu.
Pazar bile çalışmak zorundaydı.
Bu şekilde olması gerekmiyordu.
Er ya da geç gerçekleşmek zorundaydı.
Tom'un Boston'a gitmesi gerekiyordu.
Henüz en iyisi gelmekti.
Tom'un burada olmasına gerek yoktu.
Tom bunu yapmak zorunda değildi.
Bir çözüm bulunması gerekiyordu.
Tom tekrar baştan başlamak zorundaydı.
John'un burada olması gerekmiyor muydu?
Tom'un burada olması gerekmiyor muydu?
Tom'un dün buraya varması bekleniyordu.
Tom yatakta kalmak zorundaydı.
Tom'un bugün burada olması gerekiyordu.
Tom ne yapmak zorunda olduğunu biliyordu.
- Tom'un Mary'ye yardım etmesi gerekmiyordu.
- Tom Mary'ye yardım etmek zorunda değildi.
Tom karışmak zorunda değildi.
Tom yardım edilmek zorunda değildi.
Tom istemese bile onu yapmak zorundaydı.
Yapılması gerekeni Tom'a söyledim.
Tom bugün bunu yapması gerektiğini bilmiyordu.
Görünüşe göre Tom'un bunu yapması gerekiyor.
Tom'un bize teşekkür etmesi gerekmiyordu.
Tom'un bana teşekkür etmesi gerekmiyordu.
Tomun saklanmasına gerek yoktu.
dükkana gitmen gerekirdi.
O, derhal gitmesi gerektiğini söyledi.
Kartal, elle beslenmeliydi.
Tom dün burada olmak zorunda değildi.
Tom evet demek zorunda değildi.
Tom ne yapılması gerektiğini biliyordu.
Tom nereye gitmesi gerektiğini tam olarak biliyordu.
Tom zor bir karar vermek zorundaydı.
Tom bu kadar erken gelmek zorunda değildi.
Tom Boston'a gitmek zorunda değildi.
Tom eve gitmek zorunda değildi.
Tom okula gitmek zorunda değildi.
Sami evliliğini kurtarmak zorundaydı.
Tom bir yere gitmek zorunda olduğunu söyledi.
Tom, ne yapmak zorunda olduğunu bilmediğini söyledi.
Gelen mesaj üç kuralı taşımalıydı:
Tom ne yapılması gerektiğini bilmiyordu.
Tom biraz iş yapmak zorundaydı.
Daha iyi bir yol olmak zorunda olduğunu biliyordum.
Tom'un otuz dakika önce burada olması gerekiyordu.
Tom Mary'nin onu yapmasına gerek olmadığını söyledi.
O, kız kardeşiyle bir yatak odasını paylaşmak zorunda kaldı.
Tom'un 2.30'da bizi burada karşılaması gerekiyordu.
Tom, artık Mary hakkında endişelenmesi gerekmediğini söyledi.
Hazır olman gerekiyordu.
- Tom'un bir saat önce akşam yemeği için burada olması gerekiyordu.
- Tom akşam yemeği için bir saat önce burada olmalıydı.
Tom yapması gereken şeyi yapmadı.
Tom'un o işi bugüne kadar bitirmesine gerek yoktu.
Tom sadece yapmak zorunda olduğu şeyi yaptı.
Tom gitmeliydi.
Tom dün oraya gitmek zorunda kaldı.
O onun kalmasını rica etti fakat o işe gitmek zorundaydı.
- Sen giyinmek zorunda değildin.
- Giyinmek zorunda değildin.
- Giyinmek zorunda değildiniz.