Examples of using "Forno" in a sentence and their turkish translations:
Tom fırını yaktı.
Fırında bir şeyim var.
O üç kek pişirdi.
Tom jambonu fırının içine koydu.
Pasta hâlâ fırında.
Fırından keki çıkardım.
Tom fırında patates yedi.
Ekmek fırında.
Tavayı fırına yerleştir.
Fırın hâlâ sıcak.
Ekmek fırınınız nerede?
Turtaları fırından çıkardım zaten.
Ekmek fırında pişiyor.
Fırında kurabiyeler var.
Nerede bir fırın var?
Bu koku fırından gelebilir!
O, ekmeği ve pastaları fırında pişirdi.
Hemen hemen her gün kek pişiririm.
Fırınlanmış patatesle biftek istiyorum.
Mikrodalgalar fırında yemeğe nüfuz eder.
Ekmek bir fırında pişirilir.
Bu fırına Tom'un ailesi sahip.
Tom üç somun ekmek pişirdi.
Mary, hindiyi fırına koydu.
Tom üç düzine kurabiye pişirdi.
Ekmek pişirmem. Benim bir fırınım yok.
Pasta fırından çıkmaya hazır.
Fırında bir şeyler pişirmek keyiflidir.
Yeni bir mikro dalga fırın almamızın zamanı geldi de geçti.
İşte bu mikrodalga fırının tasarlanmasındaki temel prensiptir.
O fırında çalışan kız sevimli.
Tom bir elmalı tart pişirdi.
Fırın nerede?
Sanırım fırında biraz artık pizzam var.
Tom bir fırında çalışırdı.
Tom bir mikrodalga fırına sahip değil.
Tom kaseyi mikrodalganın içine koydu.
Tom, kaseyi mikrodalgaya koy.
En yakın fırın nerede?
Böyle bir mikrodalga fırınla, her zaman Yılbaşı gecesidir!
Yemek soğuksa, mikrodalgaya koyun.
Mikrodalga fırının nasıl kullanıldığını hiç öğrenmedim.
Erkek arkadaşım mikrodalga kullanmayı reddediyor.
- Fırın kasabın orada.
- Fırın kasaba yakın.
- Ekmek fırını kasap dükkânına yakın.
Tom mutfakta mikrodalgada patlamış mısır yapıyor.