Examples of using "Licenziare" in a sentence and their turkish translations:
Tom'u kovamazsın.
Tom'u işten atmak zorundaydım.
Tom'u işten kovamam.
Onları kovmak zorundayım.
Onları kovmak zorundaydım.
Onu kovmak zorunda kaldım.
Onu kovmak zorundaydım.
Tom'u kovmaya karar verdim.
Tom'u işten kovamaz mıyız?
Tom'u kovmam gerekebilir.
Sen onları kovamazsın.
Sen onu kovamazsın.
Sen onu kovamazsın.
Beni kovuyor musun?
Seni kovamam.
- Tom'u işten atmak için otoritem yok.
- Tom'u işten atma yetkim yok.
Tom'u işten kovmamaya karar verdik.
Bu adamın kovulması doğru mu?
Bir ulusu kovabilir misin?
Onu kovmak zorundayım.
Onu kovmak zorundayım.
Onları kovamaz mıyız?
Ben onları kovamam.
Onu kovamaz mıyız?
Onu kovamaz mıyız?
Ben onu kovamam.
Ben onu kovamam.
Tom Mary'ye ateş etmek istedi fakat John onu durdurdu.
Tom'u kovmak kimin fikriydi.
Tom'a ateş etme.
Onları kovma.
Onu kovma.
Onu kovma.
Onun işe genellikle geç gelmesi yeterince kötüydü fakat sarhoş gelmesi bardağı taşıran son damlaydı ve ben onun işine son verdireceğim.