Examples of using "Netflix" in a sentence and their turkish translations:
Netflix artık Avrupa'da kullanılabilir.
ya da Netflix izleyebilirsin.
oldukları hakkında bir konuşma yaptık. Netflix algoritmalarının,
Netflix'le inanılmaz işler yaptın, milyardersin
CA: Netflix'te diğer gizli silaha sahip gibisin,
CA: Demek istediğim Netflix kültürüyle ilgili alışılmadık bir şey olmalı ki
gibi coğrafi olarak engellenmiş yayın hizmetlerine erişmek kolaydır