Examples of using "Odiavo" in a sentence and their turkish translations:
Ben onlardan nefret ettim.
Ondan nefret ettim.
Ondan nefret ettim.
Onlardan nefret ederdim.
Başlangıçta ondan nefret ettim.
İlk başta bundan nefret ettim.
İlk önce senden nefret ettim.
Ondan nefret ederdim.
Ben ondan nefret ederdim.
Tom'dan nefret ediyordum.
Yalan söylemekten nefret ettim.
Boston'dan nefret ettim.
Tom'dan ilk önce nefret ettim.
Ben okulu sevmedim.
Ispanaktan nefret ederdim.
Bunu yapmaktan nefret ederdim.
Boston'dan nefret ederdim.
Fikirden nefret ettim.
Onu yapmaktan nefret ediyorum.
Tom'dan nefret ederdim.
Boston'da yaşamaktan nefret ederdim.
Halkın önünde şarkı söylemekten nefret ederdim.
Lisede Fransızca'dan nefret ediyordum.
Onlara onlardan nefret ettiğimi söyledim.
O filmden nefret ettim.
Bu duygudan nefret ettim.
Ona ondan nefret ettiğimi söyledim.
Ona ondan nefret ettiğimi söyledim.
Bunun için Tom'dan nefret ettim.
Avustralya'da yaşamaktan nefret ediyordum.
Boston'da yaşamaktan nefret ediyordum.
Tom'a ondan nefret ettiğimi söyledim.
- Sana bu gömlekten hoşlanmadığımı söylemiştim.
- Sana bu gömleği beğenmediğimi söylemiştim.
- Sana bu gömlekten nefret ettiğimi söylemiştim.
Ben Tom'dan başka herkesten daha fazla nefret ediyorum.
Çocukken ıspanaktan nefret ediyordum.
Tarih dersinden nefret ediyordum.
Tom ve Mary'ye onlardan nefret ettiğimi söyledim.
ama işten nefret ediyordum.
İlk karşılaştığımızda Tom'dan nefret ettim.
Üzgünüm baba, çocukken ona bunun için kırılmıştım
Tom herkese benim Mary'den nefret ettiğimi söyledi ama bu doğru değil.
Neden denemeler yazmaktan nefret ettim?
Tom'a yalan söylemekten nefret ediyordum.
Tom'un gidişini görmekten nefret ettim.