Translation of "Rivivere" in Turkish

0.010 sec.

Examples of using "Rivivere" in a sentence and their turkish translations:

La pioggia farà rivivere questo albero.

Yağmur bu ağacı canlandıracak.

Sentire questa canzone dopo così tanto fa veramente rivivere i tempi andati.

Bu kadar uzun bir zamandan sonra bu şarkıyı İşitmek gerçekten eski zamanları geri getiriyor.

L'articolo sul buddismo ha fatto rivivere il mio interesse per le religioni orientali.

Budizm makalesi, Doğu dinlerine olan ilgimi yeniden canlandırdı.