Examples of using "Tiene" in a sentence and their turkish translations:
O bir günlük tutar.
Tom'un aspirini nerede sakladığını biliyor musun?
Gece seni ne uyanık tutar?
İşim beni meşgul ediyor.
O, İngilizce bir günlük tutar.
O, yaşını gizli tutuyor.
Yaşını gizli tutuyor.
Odasını her zaman temiz tutar.
O, bu silahı yüklü bulundurur.
Tom bir günlük tutar.
Meşaleyi kim tutuyor?
Onları koru.
O, her zaman saçını temiz tutar.
O, saçını topuz yapar.
Doğal bir haşere kontrol aracı,
Bu saat tamamen doğrudur.
Çok geç saatlere kadar seni ayakta tutan nedir?
Ann odasını her zaman temiz tutar.
Takeshi İngilizce bir günlük tutar.
Tom yaşını gizli tutar.
Tom Fransızca bir günlük tutuyor.
Tom yarın akşam bir parti veriyor.
- Tom rüya günlüğü tutuyor.
- Tom rüya güncesi tutuyor.
O, aldığı her şeyin kaydını tutar.
hakkında konuşmaya başladı.
Helen odasını her zaman temiz tutar.
Tom teknesini iskeleye bağladı.
Odasını her zaman iyi durumda tutar.
Köpeğine gündüz halası bakıyor.
- Kız kardeşim odasını hep temiz tutar.
- Kız kardeşim her zaman odasını temiz tutar.
Ateş yakmak her zaman iyidir. Avcıları uzak tutar.
Geri çekilmem gerekirse diye kolları bağlı tutmak yok.
Kriket, uzun notaları söyleyebilen iyi bir şarkıcıdır.
Tom bir yılda iki ya da üç kez parti verir.
Ateş yakmak her zaman güzeldir, avcıları bizden uzak tutar.
Tom bahçesinde gizli bir yedek anahtar bulundurur.
Tom aletlerini bir alet kutusunda tutuyor.
Yanında yavruları olduğundan arka sokaklardan ilerliyor.
Japon marka bir saatim var. Çok dakiktir.
Bu yüzme havuzu kaç litre su alır?
Rüya günlüğü tutar mısın?
Şişe açacağını nerede saklıyorsun?
Allah'ın gözü küçük olanlar koruyor.
Neden gözlerini açık tutmuyorsun?