Translation of "‎子供たちは" in Turkish

0.011 sec.

Examples of using "‎子供たちは" in a sentence and their turkish translations:

子供たちは元気?

Çocuklar nasıl?

子供たちは寝た?

Çocuklar uyuyor mu?

きっと 私の子供たちは

Doğrusu sanıyorum çocuklarım büyüdüklerinde

その子供たちは快活だ。

Şu çocuklar neşeliler.

子供たちはケーキが好きだ。

Çocuklar pastayı sever.

子供たちは眠たいのよ。

Çocuklar uykulu.

‎子供たちは危険な状態だ

Bu durumda tüm yavrular tehlikeye açık.

‎子供たちは数で勝負する

Genç yavrular birlik olarak yol almaya çalışıyor.

彼の子供たちは成長した。

Onun çocukları büyüdü.

‎子供たちは ‎ほぼ成熟したが‎―

Yavrular tam erişkinliğe yaklaşmış olsalar da

‎子供たちは ‎いつでも空腹だ

Yavrularını 24 saat beslemek zorunda.

子供たちはおもちゃで遊ぶ。

Çocuklar oyuncakları ile oynarlar.

子供たちは外に出たかった。

Çocuklar dışarı çıkmak istediler.

子供たちは裸で泳いでいた。

Çocuklar çırılçıplak yüzüyordu.

子供たちは元気いっぱいだ。

Çocuklar enerji dolu.

子供たちはとても楽しんだ。

Çocuklar çok eğlenmişti.

子供たちは丘を駆け下りた。

Çocuklar tepeden aşağıya koştular.

施設で育てられた子供たちは

kurumlarda yetişen çocuklar,

子供たちは裏庭で遊んでいた。

Çocuklar bahçede oynuyorlardı.

子供たちは既に疲れています。

- Çocuklar çoktan yoruldular.
- Çocuklar zaten yorgun.

子供たちは時々手に負えない。

Çocuklar bazen vahşidir.

犬が怖くて子供たちは逃げた。

Köpek çocukları korkutup kaçırdı.

子供たちは木登りが好きです。

Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.

‎子供たちは ‎初めて巣穴を離れる

Yavrular ilk defa yuvalarından çıkacak.

‎子供たちは ‎初めて肉を口にした

Bu yavrular ilk defa etin tadına bakıyor.

子供たちはもう学校へ行ったよ。

Çocuklar zaten okula gitti.

子供たちは公園に遊びに行った。

Çocuklar parkta oynamaya gittiler.

子供たちは氷の上を滑っていた。

Çocuklar buz üzerinde kayıyorlardı.

子供たちは堤防をすべりおりた。

Çocuklar banktan aşağıya kaydı.

妻と子供たちは私に頼っている。

Karım ve çocuklarıma ben bakarım.

あの子供たちは言葉使いが悪い。

Şu çocuklar kötü sözler kullanırlar.

子供たちは家の外で遊んでるよ。

Çocuklar evin dışında oynuyorlar.

‎今は5月 ‎子供たちは生後4ヵ月だ

Aylardan mayıs ve yavrular şu an dört aylık.

教室に向かって子供たちは走った。

Çocuklar, sınıfa doğru koştu.

その子供たちはいつも親ともめる。

Bu çocukların her zaman ebeveynleri ile başı derde girer.

子供たちは公園で遊んでいますか。

Çocuklar parkta oynuyorlar mı?

子供たちは家の後ろで遊んでいる。

- Çocuklar evin arkasında oynuyorlar.
- Çocuklar evin arkasında oynuyor.

トムとメアリーの子供たちは苺が好きです。

Tom ve Mary'nin çocukları çilek seviyor.

子供たちは多くの睡眠が必要である。

Çocukların daha çok uykuya ihtiyacı vardır.

子供たちは6歳で学校に行き始める。

Çocuklar okula altı yaşında başlarlar.

それらの子供たちは潜在的な顧客だ。

Şu çocuklar potansiyel müşteri.

子供たちは毎日この公園で遊びます。

Çocuklar her gün bu parkta oynarlar.

子供たちは泥んこの中で遊んでいた。

Çocuklar çamurda oynuyordu.

子供たちは授業の予習で忙しかった。

Çocuklar derslerine hazırlanmakla meşguldü.

子供たちはテレビを見ないで外で遊んだ。

Televizyon seyretmek yerine, çocuklar dışarıda oynadılar.

子供たちは浜で遊ぶのが大好きです。

Çocuklar sahilde oynamayı seviyorlar.

雨にもかかわらず子供たちは登校した。

Çocuklar yağmura rağmen okula gitti.

子供たちは先生のまねをしようとした。

Çocuklar öğretmenlerini taklit etmeye çalıştılar.

しばらくすると、子供たちは落ち着いた。

Biraz sonra çocuklar sakinleşti.

とりわけ子供たちは愛情を必要とする。

Hepsinden öte, çocuklar sevgiye muhtaçtır.

子供たちは浜辺で砂の城を作っている。

Çocuklar sahilde kumdan kaleler inşa ediyorlar.

- 子供たちは嘘をつかないよう教えられるべきだ。
- 子供たちは嘘をつかないように教えられるべきだ。

Çocuklara yalan söylememek öğretilmelidir.

教室には子供たちはほとんどいなかった。

Sınıfta az sayıda çocuk vardı.

その子供たちは歌いながら去って行った。

- O çocuklar bir şarkı söyleyerek çekip gittiler.
- O çocuklar bir şarkı söyleyerek uzaklaştılar.

その子供たちは、よく面倒をみてもらった。

O çocuklara iyi bakıldı.

嵐の激しさに子供たちは恐れおののいた。

Fırtınanın hiddeti çocukları korkuttu.

部屋には子供たちはほとんどいなかった。

Odada birkaç çocuk vardı.

子供たちは海岸で何時間も遊んだものだ。

Çocuklar sahilde saatlerce oynardı.

子供たちは部屋の掃除を割り当てられた。

Çocuklara odayı temizleme görevi verildi.

子供たちはみんな元気で幸せそうでした。

Çocukların hepsi iyiydi ve mutlu görünüyordu.

子供たちはたびたびお金をねだってくる。

Çocuklar çoğunlukla benden para isterler.

あの子供たちはお母さんを待っています。

O çocuklar annelerini bekliyor.

子供たちはすぐにそのゲームに夢中になった。

Çocuklar çok geçmeden oyunda kendilerini kaybetti.

暗くなってきたので子供たちは家に帰った。

Karanlığın gelmesi nedeniyle çocuklar eve geri döndü.

その子供たちは、叔母さんが面倒をみていた。

O çocuklara bir teyze tarafından bakılıyordu.

小さな子供たちは水泳で疲れたようだった。

Küçük çocuklar yüzmekten yorgun görünüyorlardı.

あなたの子供たちは、フランス語を知っていますか。

Çocukların Fransızca bilir mi?

子供たちは早く行こうと父親をせきたてた。

Çocuklar babalarını hızla ayrılmaya zorladı.

子供たちはソーダ2つ、それとコーヒーを1つください。

Bir kahve ve çocuklar için iki soda lütfen.

‎子供たちは3キロ先 ‎大きなオスが ‎まだ近くにいる

Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.

子供たちは危険に近づかないようにすべきだ。

Çocuklar tehlikeden uzak tutulmalıdır.

子供たちはキャンプに行くと、原始的な生活を楽しむ。

Çocuklar kampa gittiğinde, ilkel bir şekilde yaşamanın tadını çıkarıyorlar.

私のいない間 子供たちは ひどいネグレクトの被害に遭い

Yokluğumda çocuklar o kadar bakımsız kalmışlardı ki

その町の子供たちは安全のため連れて行かれた。

Şehirdeki çocuklar güvenlik için götürüldü.

彼が家へ帰ったら、子供たちはもう寝ていました。

Eve döndüğü zaman, çocuklar çoktan uyumuştu.

子供たちはみんな暗くなる前に眠ってしまった。

Bütün çocuklar hava kararmadan önce uyudu.

子供たちは午後10時まで起きていてもよかった。

Çocuklara akşam 10'a kadar yatmamalarına izin verildi.

アメリカの子供たちはそれらの言葉を聞きながら育つ。

Amerikalı çocuklar bu sözcükleri işiterek büyürler.

‎でも子連れでは大変だ ‎オスの子供たちは ‎遊びに夢中

Peşinde yavrularla kolay olmuyor. Genç erkek daha çok oyun peşinde gibi.

十代の子供たちは親から独立したいと思っている。

Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar.

本当に日本の子供たちは太陽を赤くぬるのですか。

Japon çocuklar gerçekten güneşi kırmızıya mı boyuyor?

その小さな子供たちは、とても好奇心が旺盛だった。

Küçük çocuklar çok meraklıydılar.

大雨のため一日中子供たちは家に閉じこもっていた。

Şiddetli yağmur çocukları bütün gün evde tuttu.

世紀の変わり目に子供たちはまだ工場で働いていた。

Yüzyılın dönümünde çocuklar hâlâ fabrikalarda çalışıyordu.

それらの子供たちは世話をしてくれる人が誰もいない。

O çocukların kendilerine bakacak kimsesi yok.

多くの人が、子供たちはテレビを見てばかりいると思っている。

Çoğu insan, çocukların tüm zamanlarını televizyon seyrederek geçirdiğini düşünüyor.

子供たちは私が家に帰るまでにクッキーを全部食べてしまっていた。

Ben eve varmadan önce çocuklarım bütün kurabiyeleri yemişti.

- 子供たちはビー玉遊びをしています。
- 子供たちがビー玉で遊んでるよ。

Çocuklar bilye oynuyorlar.

私がその部屋に入っていくと、そこでは子供たちはソファーに座っていた。

Ben odaya gittim, orada çocukları kanepede otururken buldum.

子供たちは歌った。「雨よ、雨よ、遠くに行ってしまえ。また別の日に来なさい」

Çocuklar monoton bir sesle "Yağmur, çekip git. Başka bir gün yine gel."dedi.

More Words: