Examples of using "子供たちは" in a sentence and their turkish translations:
Çocuklar nasıl?
Çocuklar uyuyor mu?
Doğrusu sanıyorum çocuklarım büyüdüklerinde
Şu çocuklar neşeliler.
Çocuklar pastayı sever.
Çocuklar uykulu.
Bu durumda tüm yavrular tehlikeye açık.
Genç yavrular birlik olarak yol almaya çalışıyor.
Onun çocukları büyüdü.
Yavrular tam erişkinliğe yaklaşmış olsalar da
Yavrularını 24 saat beslemek zorunda.
Çocuklar oyuncakları ile oynarlar.
Çocuklar dışarı çıkmak istediler.
Çocuklar çırılçıplak yüzüyordu.
Çocuklar enerji dolu.
Çocuklar çok eğlenmişti.
Çocuklar tepeden aşağıya koştular.
kurumlarda yetişen çocuklar,
Çocuklar bahçede oynuyorlardı.
- Çocuklar çoktan yoruldular.
- Çocuklar zaten yorgun.
Çocuklar bazen vahşidir.
Köpek çocukları korkutup kaçırdı.
Çocuklar ağaçlara tırmanmayı severler.
Yavrular ilk defa yuvalarından çıkacak.
Bu yavrular ilk defa etin tadına bakıyor.
Çocuklar zaten okula gitti.
Çocuklar parkta oynamaya gittiler.
Çocuklar buz üzerinde kayıyorlardı.
Çocuklar banktan aşağıya kaydı.
Karım ve çocuklarıma ben bakarım.
Şu çocuklar kötü sözler kullanırlar.
Çocuklar evin dışında oynuyorlar.
Aylardan mayıs ve yavrular şu an dört aylık.
Çocuklar, sınıfa doğru koştu.
Bu çocukların her zaman ebeveynleri ile başı derde girer.
Çocuklar parkta oynuyorlar mı?
- Çocuklar evin arkasında oynuyorlar.
- Çocuklar evin arkasında oynuyor.
Tom ve Mary'nin çocukları çilek seviyor.
Çocukların daha çok uykuya ihtiyacı vardır.
Çocuklar okula altı yaşında başlarlar.
Şu çocuklar potansiyel müşteri.
Çocuklar her gün bu parkta oynarlar.
Çocuklar çamurda oynuyordu.
Çocuklar derslerine hazırlanmakla meşguldü.
Televizyon seyretmek yerine, çocuklar dışarıda oynadılar.
Çocuklar sahilde oynamayı seviyorlar.
Çocuklar yağmura rağmen okula gitti.
Çocuklar öğretmenlerini taklit etmeye çalıştılar.
Biraz sonra çocuklar sakinleşti.
Hepsinden öte, çocuklar sevgiye muhtaçtır.
Çocuklar sahilde kumdan kaleler inşa ediyorlar.
Çocuklara yalan söylememek öğretilmelidir.
Sınıfta az sayıda çocuk vardı.
- O çocuklar bir şarkı söyleyerek çekip gittiler.
- O çocuklar bir şarkı söyleyerek uzaklaştılar.
O çocuklara iyi bakıldı.
Fırtınanın hiddeti çocukları korkuttu.
Odada birkaç çocuk vardı.
Çocuklar sahilde saatlerce oynardı.
Çocuklara odayı temizleme görevi verildi.
Çocukların hepsi iyiydi ve mutlu görünüyordu.
Çocuklar çoğunlukla benden para isterler.
O çocuklar annelerini bekliyor.
Çocuklar çok geçmeden oyunda kendilerini kaybetti.
Karanlığın gelmesi nedeniyle çocuklar eve geri döndü.
O çocuklara bir teyze tarafından bakılıyordu.
Küçük çocuklar yüzmekten yorgun görünüyorlardı.
Çocukların Fransızca bilir mi?
Çocuklar babalarını hızla ayrılmaya zorladı.
Bir kahve ve çocuklar için iki soda lütfen.
Yavruları üç kilometre uzakta. Büyük erkek de hâlâ bölgede.
Çocuklar tehlikeden uzak tutulmalıdır.
Çocuklar kampa gittiğinde, ilkel bir şekilde yaşamanın tadını çıkarıyorlar.
Yokluğumda çocuklar o kadar bakımsız kalmışlardı ki
Şehirdeki çocuklar güvenlik için götürüldü.
Eve döndüğü zaman, çocuklar çoktan uyumuştu.
Bütün çocuklar hava kararmadan önce uyudu.
Çocuklara akşam 10'a kadar yatmamalarına izin verildi.
Amerikalı çocuklar bu sözcükleri işiterek büyürler.
Peşinde yavrularla kolay olmuyor. Genç erkek daha çok oyun peşinde gibi.
Gençler ailelerinden bağımsız olmak istiyorlar.
Japon çocuklar gerçekten güneşi kırmızıya mı boyuyor?
Küçük çocuklar çok meraklıydılar.
Şiddetli yağmur çocukları bütün gün evde tuttu.
Yüzyılın dönümünde çocuklar hâlâ fabrikalarda çalışıyordu.
O çocukların kendilerine bakacak kimsesi yok.
Çoğu insan, çocukların tüm zamanlarını televizyon seyrederek geçirdiğini düşünüyor.
Ben eve varmadan önce çocuklarım bütün kurabiyeleri yemişti.
Çocuklar bilye oynuyorlar.
Ben odaya gittim, orada çocukları kanepede otururken buldum.
Çocuklar monoton bir sesle "Yağmur, çekip git. Başka bir gün yine gel."dedi.