Translation of "あっち?" in Turkish

0.008 sec.

Examples of using "あっち?" in a sentence and their turkish translations:

あっちへ

Buraya bakalım.

傾きはあっちだ つまり南はあっち

Eğer tüm büyüme bu yöndeyse güney bu tarafta demektir.

あっちも行ける

Ya bu taraftan gideceğiz

残がいはあっち

Enkaz şu tarafta.

あっちに座って。

Orada otur.

進もう あっちにね

Tamam, o yöne doğru gitmeye devam edeceğiz.

コケだ つまり北はあっち

Yosun burada, yani kuzey muhtemelen şurası.

あっちへ行きな、ぼうや。

Yolumdan çekil, çocuk.

あっちの店も見てみよう。

O dükkânı da kontrol edelim.

あっちのことは何ですか。

Oradaki nedir?

あっちへ こっちへ 流される」

oraya buraya sürüklenir.''

あっちの本は彼らの本です。

Şu kitaplar onların.

あっち? 左の狭い峡谷へ向かう?

Yoksa bu yönde mi? Solda, kanyon yarığının olduğu yönde mi?

君は直ぐあっちに行かなきゃ。

Derhal oraya gitmelisin.

トムはあっちのテーブルに座ってるよ。

Tom oradaki masada oturuyor.

あっちにエレベーターがあるみたいだよ。

Orada bir asansör var gibi görünüyor.

- あっちのことは何ですか。
- それ何?

O ne?

そもそも始めたのはあっちだ」って

Bu arada bunu onlar başlattı."

- 向こうへ行け!
- あっちへ行け!
- 離れろ。

- Defol.
- Yürü git!

あっちに向かういい方法を 考えよう

Sadece o yöne gitmenin en iyi yolunu bulmaya çalışıyoruz.

あっちにもこっちにもある そこにもね

Biri o tarafa, diğeri o tarafa gidiyor, başka biri de o tarafa.

ちょっと着替えるからあっち向いてて。

Üstümü değiştireceğim. Lütfen bir dakikalığına başka tarafa bak.

こっちの本はあっちの本よりやさしい。

Bu kitaplar, o kitaplardan daha kolay.

ここからだとよく見える 残がいはあっち

Tamam, şuradan yolumuza bir bakalım. Enkaz şurada olmalı.

狭い峡谷のほうだ 賢いな あっちへ行こう

olduğunu düşünüyorsunuz. Akıllıca. Pekâlâ, o tarafa gideceğiz. Hadi.

彼は手を振って私にあっちにいけと合図した。

Bana el sallayarak gitmemi istedi.

- あ!蝶々がいる!
- あ、蝶々がいる。
- あっ、ちょうちょだ!

Ah, bir kelebek var!

良い国だけどあっちに住みたいほどじゃない。

Ziyaret etmek için güzel bir ülke ama orada yaşamazdım.

ちょっとあっち向いてて!ササっと着替えるから。

Bir dakika öteye bak! Ben çabucak elbiselerimi değiştireceğim.

水に向かってるかもしれない でも方向はあっち

Muhtemelen suya gidiyorlardır ama bu izlerin yönü bu taraf.

あっちへいって。私を困らせるのはやめてください。

Lütfen buradan uzaklaş ve canımı sıkmayı bırak.

- 向こうへ行け!
- どっか行け。
- あっちへ行け!
- 消え失せろ。

Defol.

- 失せろと言ったはずだ。
- あっちへ行けって言ってるだろ!

Defol git dedim.

ケイトが彼にあっちに行ってと冷たく言ったので、彼の心は傷つきました。

Kate kaba şekilde gitmesini isteyerek onun kalbini kırdı.

- このコンピューターのほうがあれより優れている。
- こっちのコンピューターの方が、あっちのより性能がいいよ。

Bu bilgisayar ondan daha iyidir.

- この花はあの花よりも美しい。
- この花はあの花よりもきれいです。
- こっちの花の方が、あっちのよりきれいだね。

Bu çiçek ondan daha güzeldir.

More Words: