Examples of using "だって" in a sentence and their turkish translations:
Ben mi? Birçok kez.
Ama bu doğru!
Ben dürüstüm.
Ben bile anlamıyorum.
Aşırı analiz yapıyorsun.
Gitmemesi için ona yalvardım.
Ee yani ne.
Sabah kahvaltısı iskandinav usulü açık büfedir.
Kadınlar da seks yapmak ister.
Annem bile bunu bilir.
Bak, Ben hayır dedim!
Her gün çıkabilirsiniz
çünkü matematikte iyi olmanın
Bu seni sevdiğim içindir.
Tom yalancı olduğunu mu söylüyorsun?
Tom'un korktuğunu biliyorum.
Tom tekrar eski sevgilisiyle.
Tom bugün meşgul olduğunu söylüyor.
Tom ilgilenmediğini söyledi.
Tom canının sıkıldığını söyledi.
Tom'un Mary'den hoşlandığını biliyorum.
Çünkü para gerektiren hayaller
sürekli yiyecek,
O, herkes için aynı.
Tom bana Mary'nin onun tipi olduğunu söyledi.
Tom ve Mary'nin ayrıldığını duydum.
Herkes rahat bir şekilde yaşamak istiyor.
Korkmayın. Sadece benim.
O turun zaten bir yedek listesi var.
Tom çocukları sevmediğini söylüyor.
Diğer sınıftaki nakil öğrenci süper yakışıklı bir tiptir.
Tom, çikolatalı dondurmayı sevdiğini söylüyor.
Tom gruptan ayrılmak istediğini söylüyor.
Dün doğmadım.
Tom, Mary hakkında endişeli olduğunu söyledi.
ki TED'in açılımında bile üç fikir var:
O, bir ressam olduğunu iddia ediyor.
Doğruyu yanlıştan ayırabiliyorum.
Avustralya'da olduğumu unuttum.
"Nasıl gitti?" "Onun akut apandisit olduğunu söylediler."
Tom bunalımlı olduğunu söylüyor.
Tom'un Boston'lu olduğunu biliyordum.
Tom'un Avustralyalı olduğunu biliyorum.
Onun hakkında endişelenmenin faydası yok.
Yalancı olduğumu mu söylüyorsun?
Tom'a hayır diyemezsin, değil mi?
Onlar Avustralya'nın harika bir ülke olduğunu söylüyor.
Erkekler bile bazen ağlar.
- Sana sadece şaka yaptığımı söyledim.
- Size sadece şaka yaptığımı söyledim.
Duydum ki yeni bir kız arkadaşın varmış.
- Sana bu gömlekten hoşlanmadığımı söylemiştim.
- Sana bu gömleği beğenmediğimi söylemiştim.
- Sana bu gömlekten nefret ettiğimi söylemiştim.
Onlar daha iyi günler gördü.
Bunun bir kaza olduğuna eminim.
Tom'un hasta olduğunu nasıl bildin?
Bak, Mozart dinleyerek büyümüş domatesler!
Steve, ailenin bebeği olduğunu duydum.
Yarın çok sıcak bir yaz günü olacak gibi görünüyor.
Tom depresyonda olduğunu söyledi.
Bulutlara çıkabilirim, artık gri değiller
Hepimizin ara sıra kötü günleri olur,
Bu gerçekten sizi kurtarabilir. Sadece sığınak kazmak için değil, çığlar için de gerekli.
Çünkü, hayvanlar alemine baktığımızda
Bu arada bunu onlar başlattı."
Bunu yanlış anlayamazsın.
Tom dün görünmez adamı gördüğünü söyledi.
Bak! O dükkan az önce açıldı! Neden bir göz atmıyoruz?
Bugünün cumartesi olduğunu unuttum.
Çocuklar bile onu anlayabilir.
Hayır dedim.
Annem benim güzel olduğumu söylüyor.
Tom her zaman elbiselerim üzerinde yorum yapar.
Tom'un gelecek yıl Avustralya'ya gideceği doğru mu?
Tom'un eş cinsel olduğunu bilmiyor muydun?
Onun doğru olmadığını biliyorsun.
Tom'un Mary'den hoşlanmadığı doğru mu?
İstediğin yere gidebilirsin.
Tom'un Avustralyalı olduğunu bilmiyor muydun?
Sonra üçüncü şey - bam! - Kayak. Ne?
gibi bir manşet atabilirlerdi.
Ve ona neyin neden olduğunu bildiğime eminim.
O onlara yardım etmeyecek, ben de etmeyeceğim.
Ne, hâlâ nasıl araba süreceğini bilmiyor musun?
Kanadalı olduğumu nasıl bildin?