Examples of using "なのに" in a sentence and their turkish translations:
Ben neden değersiz görecektim?
Unutuyoruz. Kulağa basit geliyor.
Ben yeterince zengin değilim.
Bütün servetine rağmen o mutlu değildir.
Sağlıklı olsaydım mutlu olurdum.
Ekonomik durgunluğa karşın, ticari ürün fiyatları hala yüksek.
Ben Finim ama İsveççe de konuşuyorum.
Tom'un Fransızcadaki akıcılığına şaşırdım.
hem de gün ortasında dört saat boyunca uyumam gerekirken?
Onun akıllılığı sık sık beni şaşırtır.
Kafesi boş buldum.
Özellikle inekleri severdik çünkü utangaç fakat meraklılardı,
Çocuğun zekasına şaşırdım.
Birbirlerini sevmelerine rağmen, ayrıldılar.
O, hasta olmasına rağmen okula geldi.
O bir yıl ve beş aylık ama henüz yürüyemiyor.
O 38 yaşında olsa bile, o hâlâ ailesine bağlı.
Domatesi sevmene rağmen domates suyunu sevmiyorsun, değil mi?
O, şimdiye kadar New York'a varmış olmalıydı.
Benim hiç hayalim olmayan ve babamın seçimi olan
O salaklar içindir.
O, buraya varmalıydı.
Bütün servetine rağmen hâlâ mutsuzdu.
Erkekleri seviyorsan neden bir kadınla evleneceksin?
Tom hasta olmasına rağmen okula gitmeyi planlıyor.
Erkek kardeşi sakardır, ama o usta bir cerrahtır.
Her şey daha yeni başladı."
Bu troller ise boyutlar arasında geçişler yapıyorlardı
ve onları seviyordum fakat hamburgerleri de seviyordum.
nahoşun hoş olmayan anlamına gelmesinin bir nedeni var.
Bu yeni ayakkabılar şimdiden onarım istiyor.
Bu kişilerde aslında aradıkları yanıtlar var.
Jim uyandı ve kendini odada yalnız buldu.
Peki uzak geçmiş, günlük yaşam ile karşılaştırıldığında
Jane sırası geldiğinde, ve sırasını kaçırdığında çok sinirlenir.
Zeki olduğunu sanıyordum." dedik.
Dönmek için söz verdi ve henüz dönmedi.
Bu bilgi olması gerektiği kadar güncel değil.
- Nagano'da yaşıyor olduğunu zannetti. O, Tokyo istasyonunda ne yapıyordu?
- Onun Nagano'da yaşaması gerekiyor. Tokyo İstasyonunda ne yapıyor?
yaklaşık 23 milyar dolar daha fazla yıllık fon alıyor.
O, şimdiye kadar gelmeliydi.
Bu bilgisayarı bir yıl önce satın aldım ve o şimdiden bir dinozor.
Ancak bunların çoğu bizlerin görebildiği olaylar değil.
Soğuk nedeniyle yalnızca bir çalışma günümü kaçırdım ve masam kağıtlarla dolu.
Tom hasta olmasına rağmen ev ödevini zamanında yaptırmayı planlıyor.
Odamı bugün temizledim. Neden böyle dağınık?
Şaşırtıcı olan şey ise bunun bizi daha güvenli kılmadığı.
Oh hayır. Annemden planı gizli tutmak için çok uğraştım ama o zaten öğrendi.
Şimdiye kadar varmalıydı.
Hiç olmazsa "teşekkür ederim" diyebilirsin.
Zengin olmasına rağmen, o mutlu değil.
Saat onda buluşmamız gerekiyorken, onlarla bağlantı kuramadım. Onların kaza geçirip geçirmediğini merak ediyorum.
Zengin olmasına rağmen mutlu değil.
Varlıklı olmasına rağmen, o mutlu değil.
Onu seviyorum ama ondan nefret ettiğimi düşünüyor.
O, zengin olmasına rağmen mutlu değildir.