Translation of "バイク" in Turkish

0.005 sec.

Examples of using "バイク" in a sentence and their turkish translations:

自動車 バイク バス 全てです

cesur bir yolculuğa çıkıldı.

バイクが安く手に入った。

Ucuz bir motosiklet satın aldım.

トムはメアリーにバイクを売った。

Tom motosikletini Mary'ye sattı.

彼は毎週バイクを洗います。

O her hafta bisikleti yıkar.

トムはバイクで全米を旅した。

Tom Amerika'da motosikletini kullandı.

バイクを置いて日陰を探そう

Tamam, bunu bırakıp bir gölge bulalım.

そのマウンテン・バイクはいくらですか。

O dağ bisikleti kaç para?

ビルはバイクをとても欲しがった。

Bill bir motosikleti delicesine seviyor.

そのバイクは電柱にぶつかった。

Motosiklet telefon direğine çarptı.

父は私にバイクを買ってくれた。

Babam bana bir motosiklet satın aldı.

私はどうしてもバイクがほしい。

Bir motosikletim olmasını çok istiyorum.

トムはバイクで会社に通っている。

Tom işe motosikletle gider.

バイクに乗るのとハードロックのコンサートが大好き。

Motosiklete binmeyi ve hard rock konserlerini severim.

彼は私のバイクを見つけてくれた。

- O benim bisikletimi buldu.
- Bisikletimi buldu.

私のバイクに乗ってもいいですよ。

Motosikletime binebilirsin.

彼女は今日の午後バイクを洗います。

Bu öğleden sonra bisikleti yıkayacak.

トムはバイクに乗るのが大好きなんだ。

Tom motosiklete binmeyi sever.

フェリペは車2台とバイク1台を持っている。

Felipe'nin iki arabası ve bir bisikleti vardır.

僕のバイクは君のにはとても及ばない。

Benim bisiklet seninki gibi bir şey değil.

トムはヘルメットをかぶってバイクにまたがった。

Tom kaskını giydi ve sonra motosikletine bindi.

彼はバイクだけでなく車も持っている。

O sadece bir motosiklete değil fakat aynı zamanda bir arabaya da sahip.

どこでトムはバイクを買ったんだと思う?

Sence Tom motosikletini nerede satın aldı?

- あの自転車って、トムの?
- あのバイクはトムの?

O bisiklet Tom'un mu?

ヘルメットをかぶらずにバイクに乗るのは危険だ。

- Motosiklete kasksız binmek tehlikelidir.
- Kasksız motosiklet kullanmak tehlikelidir.

バイクは若者が乗ると危険なことがある。

Motosiklete binmek gençler için tehlikeli olabilir.

- トムは自転車を降りた。
- トムはバイクを降りた。

Tom bisikletinden indi.

私は16の時、バイクの乗り方を習いました。

Ben altı yaşındayken bisikletin nasıl sürüleceğini öğrendim..

- このバイクって、トムの?
- この自転車って、トムの?

Bu bisiklet Tom'un mu?

本気で自分のバイクをトムに売るつもりなの?

Gerçekten Tom'a motosikletini satacak mısın?

- このオートバイがいくらか、私は知りません。
- このバイクの値段はわからない。
- このバイクがいくらするのかわからない。

- Bu motosikletin kaç para olduğunu bilmiyorum.
- Bu motosikletin ne kadar olduğunu bilmiyorum.

- 私はオートバイに乗りたい。
- バイクに乗ってみたいんだ。

Bir motosiklete binmek istiyorum.

私の仕事はバイクでピザを配達することだった。

İşim motosikletle pizza teslim etmekti.

- オートバイを持っていますか。
- バイクを持っていますか。

Motosikletin var mı?

彼の母親は、彼にバイクに乗ることを許さなかった。

Annesi onun motosiklet sürmesine izin vermedi.

- これはトムの自転車?
- これはトムのバイク?
- それって、トムの自転車?

Bu, Tom'un bisikleti mi?

バイクはいいなあ、渋滞の中でもすいすいと通り抜けられて。

Motosikletler harika. Onlar yoğun trafikte bile kolayca ilerleyebilir.

- 自転車を持っていますか。
- オートバイを持っていますか。
- バイクを持っていますか。

- Bisikletin var mı?
- Bisikletiniz var mı?

昨日トムはバイクの事故でけがをしたので、しばらく体育の授業には出られません。

Dün, Tom bir motosiklet kazasında yaralandı, bu yüzden beden eğitimi dersine şimdilik katılamıyor.

- 私はこのバイクを使わなければならない。
- 僕はこの自転車を使わないといけない。

Bu bisikleti kullanmalıyım.

新しいバイクは買えないのでこの古いやつでなんとか間に合わせなくてはならないだろう。

Yeni bir bisiklet almayı göze alamıyorum, bu yüzden bu eski bisikletle idare etmek zorunda kalacağım.

もし君がヘルメットをかぶらないでバイクに乗るんだと言い張るんだったら、それは危険なことになるぞ。

Bir kask giymeden motosiklete binmekte ısrar edersen, ateşle oynuyorsun.

More Words: