Examples of using "バイク" in a sentence and their turkish translations:
cesur bir yolculuğa çıkıldı.
Ucuz bir motosiklet satın aldım.
Tom motosikletini Mary'ye sattı.
O her hafta bisikleti yıkar.
Tom Amerika'da motosikletini kullandı.
Tamam, bunu bırakıp bir gölge bulalım.
O dağ bisikleti kaç para?
Bill bir motosikleti delicesine seviyor.
Motosiklet telefon direğine çarptı.
Babam bana bir motosiklet satın aldı.
Bir motosikletim olmasını çok istiyorum.
Tom işe motosikletle gider.
Motosiklete binmeyi ve hard rock konserlerini severim.
- O benim bisikletimi buldu.
- Bisikletimi buldu.
Motosikletime binebilirsin.
Bu öğleden sonra bisikleti yıkayacak.
Tom motosiklete binmeyi sever.
Felipe'nin iki arabası ve bir bisikleti vardır.
Benim bisiklet seninki gibi bir şey değil.
Tom kaskını giydi ve sonra motosikletine bindi.
O sadece bir motosiklete değil fakat aynı zamanda bir arabaya da sahip.
Sence Tom motosikletini nerede satın aldı?
O bisiklet Tom'un mu?
- Motosiklete kasksız binmek tehlikelidir.
- Kasksız motosiklet kullanmak tehlikelidir.
Motosiklete binmek gençler için tehlikeli olabilir.
Tom bisikletinden indi.
Ben altı yaşındayken bisikletin nasıl sürüleceğini öğrendim..
Bu bisiklet Tom'un mu?
Gerçekten Tom'a motosikletini satacak mısın?
- Bu motosikletin kaç para olduğunu bilmiyorum.
- Bu motosikletin ne kadar olduğunu bilmiyorum.
Bir motosiklete binmek istiyorum.
İşim motosikletle pizza teslim etmekti.
Motosikletin var mı?
Annesi onun motosiklet sürmesine izin vermedi.
Bu, Tom'un bisikleti mi?
Motosikletler harika. Onlar yoğun trafikte bile kolayca ilerleyebilir.
- Bisikletin var mı?
- Bisikletiniz var mı?
Dün, Tom bir motosiklet kazasında yaralandı, bu yüzden beden eğitimi dersine şimdilik katılamıyor.
Bu bisikleti kullanmalıyım.
Yeni bir bisiklet almayı göze alamıyorum, bu yüzden bu eski bisikletle idare etmek zorunda kalacağım.
Bir kask giymeden motosiklete binmekte ısrar edersen, ateşle oynuyorsun.